İş insanı Dilek Ertek tatile gittiği Tahiti’de bulunduğu gemiden düşerek denizde kayboldu. Ertek’i arama çalışmaları devam ediyor.
Dilek Ertek, 26 Ekim’de İsviçreli sevgilisiyle doğum gününü kutlamak için Norwegian Spirit isimli cruise gemisine bindi. Tahiti’ye uğrayan gemi, Pasifik Okyanusu’nda seyir halindeyken, sevgilisi gün uzunluğu kendisinden haber alamadığı Ertek’in kayıp olduğunu bildirdi.
Kamera kayıtlarının incelenmesiyle iş beşerinin balkondan aşağı düştüğü tespit edildi. Annesinin öldüğünü öğrenen Gökçe Atuk, Tahiti’ye giderek annesini aramaya başlasa da, Ertek’in cansız vücuduna ulaşılamadı.
Atuk ve avukatının Tahitili yetkililerle yaptığı görüşmelerin akabinde olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Ertek’i sevgilisinin ittiği argüman edilirken gerçek, soruşturma kararında netlik kazanmış olacak.
Sabah gazetesine konuşan Gökçe Atuk’un avukatı Didem Konaş Büyükpınar, Ertek’in mücevherlerinin kayıp olduğuna ait tezlerin gerçeği yansıtmadığını söylemiş oldu.
‘Bizim için şu anda herke şüpheli’
Yaşanan olayın memleketler arası sularda gerçekleşmesi niçiniyle Tahiti’nin soruşturma başlatması tarafında Atuk’un büyük emeğinin olduğunu ve soruşturmanın derinleştirildiğini kaydeden Büyükpınar, şöyleki devam etti:
“Kaptanın ve ilgili çalışanların sözü alındı. Geminin yaptığı araştırma kayıtları da isimli makamlara teslim edildi. Kaptanın seyir defterini yetkili makamlar aldı. Şu ana kadar yapılan soruşturma sonucunda Ertek’in o gece yanında kim yahut kimlerin olduğunun çabucak hemen teşhisi yapılmadı. Dilek Hanım erkek arkadaşı ile birlikte gitmişti tatile. Uzun yıllardır birliktelerdi. Onun bu olayda bir ilgisi yoktur diyemiyoruz. Kaptandaki kanıtları, geminin kamera kayıtlarını daima birlikte değerlendirdikten daha sonra lakin bir açıklamada bulunabiliriz. Bizim için de şu anda herkes şüpheli”
‘Her yere mücevher ile gitmezdi’
İsminin açıklanmasını istemeyen bir aile yakını da Dilek Ertek’in vefatıyla ilgili konuştu.
Acı olayın gemide saat 01.24’te gerçekleştiğini belirten aile yakını, bugüne dek İsviçreli olduğu öne sürülen erkek arkadaşının Avusturyalı bir mimar olduğunu söylemiş oldu. Ertek’in kalabalık arkadaş kümesiyle değil erkek arkadaşıyla baş başa seyahate çıktığı ve yanında da, bahsedildiği üzere milyon dolarlık mücevherler olmadığı bilgisini aktaran yakını, “Dilek Hanım lüks mücevher satıyor diye her yere onlarla gitmezdi. Bu tatile çıkarken de yanına kıymetli mücevherlerini almamıştı” dedi ve kelamlarına şöyleki devam etti:
“Mimar, olayın üzerinden saatler geçtikten daha sonra haber verdiği için büyük bir ihmal kelam konusu. Olayın epey geç haber verilmesinden kaynaklı oluşan ihmaller zinciri tüm aileyi isyan ettiriyor. Süratli hareket edilseydi bu biçimde bir olayın yaşanmayacağını düşünüyoruz.” Ertek’i ‘hayat dolu, tatlı lisanlı ve mütevazı bir insan’ diye tanımlayan yakını Ertek’in intihar etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Oğlu olayın izini sürüyor
Öte yandan geminin ve erkek arkadaşının dikkatsizliği sebebiyle yürütülen soruşturmayı Ertek’in oğlu Gökçe Atuk yakından takip ediyor. Aldığı haberle yıkılan ve apar topar Tahiti’ye giden Atuk, yaklaşık bir haftadır olayın izini sürüyor. Bu ortada şayet cesede ulaşılamazsa 11 Kasım’da Ertek için gıyabi bir cenaze merasimi düzenlenecek.
‘Dava Amerika’da görülecek’
Dilek Ertek’in haberi Tahiti’de de gündem oldu. Ülkede yayınlanan bir haberde olayın bilgileri aktarıldı ve “Güvenlik kameraları geminin 11. katından aşağı düşen bir insan belirledi. Trajedi milletlerarası sularda meydana geldiğinden ve Tahiti’nin deniz hudutları ortasında olmadığından dava Amerika’da görülecek” denildi.
‘Cinayet ihtimali epeyce acı’
Soruşturmanın devam ettiğine dikkat çeken Avukat Büyükpınar, “Olayın nasıl gerçekleştiğine dair gemi kayıtları, kaptanın seyir defteri inceleniyor. Ne olduğunu bilmiyoruz lakin bir kaza olduğunu düşünüyoruz. Cinayet fikrinden uzaklaşmaya çalışıyoruz. Zira o epey acı bir şey” sözlerini kullandı.
‘Sevgilisi Tahiti’den ayrıldı’
Yaşanan olay niçiniyle Gökçe Atuk’un fazlaca üzgün olduğunu kaydeden Büyükpınar, “Anne-oğul birbirlerine epey düşkünlerdi. İşleri birlikte yürütüyorlardı. Gökçe Beyefendi epey üzgün. Dilek Hanım’ın sevgilisi ise Tahiti’den ayrıldı” dedi.
Dilek Ertek, 26 Ekim’de İsviçreli sevgilisiyle doğum gününü kutlamak için Norwegian Spirit isimli cruise gemisine bindi. Tahiti’ye uğrayan gemi, Pasifik Okyanusu’nda seyir halindeyken, sevgilisi gün uzunluğu kendisinden haber alamadığı Ertek’in kayıp olduğunu bildirdi.
Kamera kayıtlarının incelenmesiyle iş beşerinin balkondan aşağı düştüğü tespit edildi. Annesinin öldüğünü öğrenen Gökçe Atuk, Tahiti’ye giderek annesini aramaya başlasa da, Ertek’in cansız vücuduna ulaşılamadı.
Atuk ve avukatının Tahitili yetkililerle yaptığı görüşmelerin akabinde olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Ertek’i sevgilisinin ittiği argüman edilirken gerçek, soruşturma kararında netlik kazanmış olacak.
Sabah gazetesine konuşan Gökçe Atuk’un avukatı Didem Konaş Büyükpınar, Ertek’in mücevherlerinin kayıp olduğuna ait tezlerin gerçeği yansıtmadığını söylemiş oldu.
‘Bizim için şu anda herke şüpheli’
Yaşanan olayın memleketler arası sularda gerçekleşmesi niçiniyle Tahiti’nin soruşturma başlatması tarafında Atuk’un büyük emeğinin olduğunu ve soruşturmanın derinleştirildiğini kaydeden Büyükpınar, şöyleki devam etti:
“Kaptanın ve ilgili çalışanların sözü alındı. Geminin yaptığı araştırma kayıtları da isimli makamlara teslim edildi. Kaptanın seyir defterini yetkili makamlar aldı. Şu ana kadar yapılan soruşturma sonucunda Ertek’in o gece yanında kim yahut kimlerin olduğunun çabucak hemen teşhisi yapılmadı. Dilek Hanım erkek arkadaşı ile birlikte gitmişti tatile. Uzun yıllardır birliktelerdi. Onun bu olayda bir ilgisi yoktur diyemiyoruz. Kaptandaki kanıtları, geminin kamera kayıtlarını daima birlikte değerlendirdikten daha sonra lakin bir açıklamada bulunabiliriz. Bizim için de şu anda herkes şüpheli”
‘Her yere mücevher ile gitmezdi’
İsminin açıklanmasını istemeyen bir aile yakını da Dilek Ertek’in vefatıyla ilgili konuştu.
Acı olayın gemide saat 01.24’te gerçekleştiğini belirten aile yakını, bugüne dek İsviçreli olduğu öne sürülen erkek arkadaşının Avusturyalı bir mimar olduğunu söylemiş oldu. Ertek’in kalabalık arkadaş kümesiyle değil erkek arkadaşıyla baş başa seyahate çıktığı ve yanında da, bahsedildiği üzere milyon dolarlık mücevherler olmadığı bilgisini aktaran yakını, “Dilek Hanım lüks mücevher satıyor diye her yere onlarla gitmezdi. Bu tatile çıkarken de yanına kıymetli mücevherlerini almamıştı” dedi ve kelamlarına şöyleki devam etti:
“Mimar, olayın üzerinden saatler geçtikten daha sonra haber verdiği için büyük bir ihmal kelam konusu. Olayın epey geç haber verilmesinden kaynaklı oluşan ihmaller zinciri tüm aileyi isyan ettiriyor. Süratli hareket edilseydi bu biçimde bir olayın yaşanmayacağını düşünüyoruz.” Ertek’i ‘hayat dolu, tatlı lisanlı ve mütevazı bir insan’ diye tanımlayan yakını Ertek’in intihar etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Oğlu olayın izini sürüyor
Öte yandan geminin ve erkek arkadaşının dikkatsizliği sebebiyle yürütülen soruşturmayı Ertek’in oğlu Gökçe Atuk yakından takip ediyor. Aldığı haberle yıkılan ve apar topar Tahiti’ye giden Atuk, yaklaşık bir haftadır olayın izini sürüyor. Bu ortada şayet cesede ulaşılamazsa 11 Kasım’da Ertek için gıyabi bir cenaze merasimi düzenlenecek.
‘Dava Amerika’da görülecek’
Dilek Ertek’in haberi Tahiti’de de gündem oldu. Ülkede yayınlanan bir haberde olayın bilgileri aktarıldı ve “Güvenlik kameraları geminin 11. katından aşağı düşen bir insan belirledi. Trajedi milletlerarası sularda meydana geldiğinden ve Tahiti’nin deniz hudutları ortasında olmadığından dava Amerika’da görülecek” denildi.
‘Cinayet ihtimali epeyce acı’
Soruşturmanın devam ettiğine dikkat çeken Avukat Büyükpınar, “Olayın nasıl gerçekleştiğine dair gemi kayıtları, kaptanın seyir defteri inceleniyor. Ne olduğunu bilmiyoruz lakin bir kaza olduğunu düşünüyoruz. Cinayet fikrinden uzaklaşmaya çalışıyoruz. Zira o epey acı bir şey” sözlerini kullandı.
‘Sevgilisi Tahiti’den ayrıldı’
Yaşanan olay niçiniyle Gökçe Atuk’un fazlaca üzgün olduğunu kaydeden Büyükpınar, “Anne-oğul birbirlerine epey düşkünlerdi. İşleri birlikte yürütüyorlardı. Gökçe Beyefendi epey üzgün. Dilek Hanım’ın sevgilisi ise Tahiti’den ayrıldı” dedi.