ABD öncülüğündeki Batı, Rusya Federasyonu‘nun NATO’nun genişlemesinin durdurulmasına yönelik sunduğu mutabakatlar karşısında, Ukrayna ve Doğu Avrupa‘ya askeri ve silah yığınağını ağırlaştırdı. Tansiyon tırmandırılırken, ‘Rusya Ukrayna’ya saldıracak’ başlığı altında propaganda savaşı devreye sokuldu.
ABD ve müttefiklerinin benimsedikleri telaffuzlar karşısında şahsen Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Reznikov’un bunu yalanlayan açıklamaları ise dikkat çekti. ABD ve NATO, Ukrayna ittifakın üyesi olmamasına karşın Acil Müdahale Gücü’nü teyakkuza geçirmekten bile bahsediyor.
ABD ve NATO’nun Rusya Federasyonu’na yönelik tehditleri, Ukrayna’ya asker ve silah yığınaklarının manası ve Ankara’nın krizi ‘Rusya ile Ukrayna içinde’ diye formüle ederek kalkıştığı arabuluculuk teşebbüsünü İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu ile konuştuk.
‘ABD ve NATO kelamlarını tutmadı, üyesi sayısını ardırırken silah sistemlerini yerleştirdi, Rusya kendini kuşatılmış hissediyor’
Dr. Naim Babüroğlu’na göre, Rusya Federasyonu için Ukrayna jeopolitik olarak kritik kıymette. Babüroğlu, ABD ve NATO’nun 1990’larda Moskova’ya verdikleri kelamları tutmadıklarını belirtirken, ittifakın üyesi sayısının kademeli olarak 30’a çıkarıldığını ve Rusya’yı vuracak silah sistemlerinin Doğu Avrupa’ya yerleştirildiğini anımsattı. NATO’nun kuvvet havuzunu Rusya’yı ‘birinci tehdit’ nazaranrek oluşturduğunu vurgularken, bu şartlarda Rusya’nın kendisini ‘kuşatılmış’ hissettiğine dikkat çekti:
“Ünlü Amerikalı siyaset bilimci jeopolitik açıdan bir uzman olan Brzezinski der ki; ‘Ukrayna olmadan Rusya Avrasya’da imparatorluk olamaz’. Yani Rusya’nın Sovyetler Birliği’nin eriştiği güce ulaşabilmesi için Rusya’nın Ukrayna’yı Batı ittifakına kaptırmaması lazım. Hitler der ki; ‘Avrasya’ya hükmeden dünyaya hükmeder’. ötürüsıyla Avrasya’da da Ukrayna jeopolitik açıdan kritik kıymette. Sovyetler 1991’de dağıldıktan daha sonra NATO ve ABD, Sovyetler ve Rusya’ya verdiği birtakım kelamlara uymadı. NATO’nun 1991’de 16 üyesi vardı. Birinci üyeler 1999’da Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve akabinde 2004’te Romanya, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Slovakya ve Slovenya; 2009’da Hırvatistan, Arnavutluk; 2017’de Karadağ ve 2020’de Kuzey Makedonya üye yapıldı. Bunlar Sovyet coğrafyasının ülkeler. 16 ülkeden daha sonra NATO’nun açık kapı siyaseti gereği kabul ettiği 1997’de Açık Kapı siyasetiyle aslında Batı devletlerinden İsveç, Finlandiya değil, Sovyetler’in eski coğrafyasından 14 ülkeyi üyesi yaptı ve NATO 30 ülkeye ulaştı. Bu 14 üyenin coğrafik pozisyonuna baktığınızda Rusya’ya hak vermemek elde edil. Baltıklar’da Letonya, Estonya, Litvanya’dan başlıyor. Güneyde Romanya, Bulgaristan ile bitiyor. Romanya, Bulgaristan, Kuzey Makedonya da üye yapıldıktan daha sonra Rusya büsbütün Batı’dan kuşatılmış durumda. NATO-ABD buraya Rusya’yı vuracak silah sistemlerini Rusya’nın Batısında yani NATO’nun Doğu Avrupa ülkelerine yerleştirdi. Bunlar Rusya’yı rastgele bir durumda vurmak için. NATO, Rusya’yı birinci tehdit olarak kabul ediyor. Kuvvet havuzunu buna nazaran oluşturuyor. Şayet Rusya, Moldova ve bilhassa Ukrayna’yı NATO’ya kaptırırsa, Rusya’nın büsbütün akciğerine giden nefes borusu tıkanmış oluyor.”
‘Ukrayna ve Gürcistan, Putin Rusyasının kırmızı çizgisidir ve Putin savaşı göze alır’
Babüroğlu, 30 yılda oluşan şartlarda silahların denetimi mutabakatlarının da ortadan kaldırıldığına atıf yaparken, Moskova’nın yalnızca Ukrayna değil, Güney Kafkasya’dan Orta Asya’ya uzanan coğrafyada da ‘kırmızı çizgileri’ bulunduğunu belirtti. Babüroğlu’na bakılırsa bu kırmızı çizgiler aşılırsa ‘Moskova savaşı göze alır’:
“Silahların denetimi ve güvenliğinin sonlandırılması muahedesi ortadan kalktı. Ukrayna ve Güney Kafkasya’da Gürcistan, Putin Rusyası’nın kırmızı çizgisi. Yalnızca Gürcistan değil Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Ermenistan ve Tacikistan ile Türkmenistan da kırmızı çizgisi. Putin bir demecinde ‘Orta Asya’da Sovyetler’in eski coğrafyasında ihtilal yapılmasına müsaade etmeyiz’ dedi. Ukrayna ve Gürcistan’ın da NATO üyesi yapılmasına müsaade etmeyiz dedi. 2008’de NATO tepesinde George W. Bush, ABD lideriydi, ‘Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO üyesi yapmaya hazırız’ dedi. Evet Gürcistan’ın Osetya’ya saldırısı üzerine Putin Rusyası, tanklarıyla Gürcistan’a girdi, Güney Osetya ile Abhazya’yı Gürcistan’dan kopartarak bağımsızlıklarını tanıdı. Orada bir ihtilal kelam konusu oldu ve müsaade etmedi. Ukrayna’da 2004’ten beri bir daha bu biçimde bir NATO durumu oldu. Kırım’da Rus yanlıları bağımsızlıklarını ilan etti ve Putin Rusyası da bunu tanıdı. Ukrayna ve Gürcistan, Putin Rusyasının kırmızı çizgisidir ve Putin savaşı göze alır.”
‘ABD Ukrayna tansiyonundan faydalanarak Rusya’ya karşı cephe oluşturmak istiyor’
Moskova’nın üç temel talebinin genişlemeye son verilmesi, Doğu Avrupa’da Rusya’yı menziline alan silah sistemlerinin ve askeri varlıkların çekilmesi olduğunu anımsatan Babüroğlu’na göre ABD ve NATO bunları ‘kabul edilemez’ bulur. Lakin Babüroğlu, ABD’nin diplomasiyi de çalıştırmak istediğini lisana getirdi. Babüroğlu’na bakılırsa NATO 30 üye ancak Rusya’ya karşı izlenen bu gerginlik siyasetinde Washington’ın yanında olmayan Almanya, Fransa ve Macaristan sorun yaratıyor:
“Rusya’nın ABD’den 3 tane talebi oldu. NATO’nun Doğu Avrupa’da genişlememesine dair garanti istedi. 1997’den daha sonra NATO’nun Açık Kapı siyaseti kapsamında Doğu Avrupa’ya yerleştirdiği ve Rusya’yı menzil içine alan silah sistemlerinin ve askeri varlıkların geri çekilmesi. NATO’nun Rus hududuna yerleştirdiği silahların geri çekilmesi. Bu üçüne kabul edilemez diyorum. Şayet ABD ve NATO bu üç unsurdan birini kabul ederse NATO’nun kuruluş muahedesinin 10. Hususunu reddetmiş oluyor. Lakin ABD, diplomasiyi de çalıştırmak istiyor. NATO 30 üye lakin Rusya’ya karşı izlenecek bu gerginlik siyasetinde yanında ABD’nin yanında olmayan Almanya, Fransa ve Macaristan üzere ülkeler var. Almanya, NATO’da değerli bir güçtür, AB’de en kıymetlisidir. Almanya ve İsveç, Ukrayna’ya bu basamakta silah satışını durdurdu. Zira İsveç’in bir korkusu var. İsveç, çabucak Norveç’in hududunda ve Rusya’nın altında. ötürüsıyla NATO bunu kabul edemez. ABD, bu Ukrayna-Rusya gerginliğinden faydalanarak başta Almanya olmak üzere AB ülkelerini Rusya’ya karşı bir cephe oluşturmak istiyor.”
‘Almanya’yı küçümsemeyelim’
Babüroğlu, ABD’nin Türkiye’yi de yanına çekerek Karadeniz ve bölgede yanında görmek istediğini söylerken, bunu mümkün görmediğini belirtti. Babüroğlu, AB ortasında bu olayın çözülmesini ve Rusya ile ilgilerin kopmamasını isteyen ülkelere atıf yaptı:
“ABD, Türkiye’yi de kendi yanına çekerek Karadeniz ve bölgede yanında görmek istiyor. Lakin bunu görmesi mümkün değil. Zira Avrupa Birliği’nin ortasında Almanya, Fransa, Macaristan ve kimi ülkeler diplomasiyle bu olayın çözülmesini istiyor ve Rusya ile bağların kopmaması istikametinde açıklamalar yapıyor. Almanya’yı küçümsemeyelim. NATO askeri karargahında hep kumandan Amerikalı dört yıldızlı generaldir, kumandan yardımcısı İngiliz general yahut amiraldir, ebediyen kurmay lideri Alman general yahut amiraldir. Almanya’nın NATO’da 3. ülke olarak değerli bir gücü var. Almanya’yı dinlemeyerek ABD bu biçimde bir harekat yapamaz, zira oy birliği var.”
‘ABD, NATO’nun ‘acil müdahale gücüne’ atıf yapıyor lakin Ukrayna üye değil, AB’li üyeler de Türkiye de buna yanaşmaz’
NATO’nun 5. hususa dayanarak acil müdahale gücüne atıf yaparak blöf yaptığını söyleyen Babüroğlu, Ukrayna’nın ittifaka üye olmadığını anımsattı. İttifakın bu maddeyi kullanma isteğine Türkiye, Almanya, Fransa, Macaristan’ın ‘hayır’ diyeceğini belirten Babüroğlu’na göre, NATO ortasındaki AB ülkeleri bunu yapmaya yanaşmazlar. Babüroğlu, Türkiye’nin de tarafsız kalacağını öngördü:
“ABD şunun peşinde, diyor ki; NATO’nun acil müdahale gücü var. Bu NATO’nun 5 hususu kapsamında kullanılıyor. Bir ülkeye yapılan taarruz bütün ülkelere yapılmış sayılır. Rusya, NATO ülkesine saldırmıyor. Ukrayna, barış için iştirak şemsiyesinde. Yani NATO üyeliğine hazırlık sürecinde, Kazakistan, Ermenistan ve Gürcistan üzere. NATO açıklamasında, ‘Biz 5. maddeyi Ukrayna’da çalıştıramayız’ dedi. aslına bakarsan çalıştırabilmiş olsalardı 2008’de NATO, Gürcistan’a müdahale ederdi. ötürüsıyla ben bunun blöf olduğunu değerlendiriyorum. ABD, Irak ve Afganistan’da olduğu üzere 5. maddeyi çalıştırmak istiyor ancak Türkiye, Almanya, Fransa, Macaristan ve birkaç ülkenin hayır diyeceğini düşünüyorum. Zira Almanya buna evet derse Rusya ile büsbütün ipleri koparır. Türkiye, evet derse Libya, Suriye, Güney Kafkasya’da, Karadeniz’de tüm ulusal çıkarlar aleyhine Rusya’yı görür. Türkiye’nin tarafsız kalacağını değerlendiriyorum. ABD’nin bu atağının de sonuçlanacağını düşünmüyorum. Şayet NATO’nun acil müdahale gücünü kullandığı vakit bu biçimde 5. maddeyi çalıştırmanız lazım Afganistan’da olduğu üzere. 5. maddeyi çalıştıracak AB üyesi bir NATO üyesi bakılırsamiyorum. Zira AB’nin 21 üyesi NATO üyesi. İngiltere, Kanada ve ABD hayli istekli, ancak Almanya ve Fransa ayrıyeten birtakım Baltık ülkeleri istekli olmayacaktır. Zira birinci maksat onlar olacaktır.”
‘ABD Ukrayna’da Suriye’deki üzere bir hibrit savaşla istikrarsızlık yaratmak istiyor’
ABD, Britanya ve Kanada’nın Ukrayna’yı silahlandırdıklarını anımsatan Babüroğlu’na göre, bu ülkeler Ukrayna’da Suriye’deki üzere yeraltı terör örgütleri, paralı askerlerin de katkılarıyla iç savaşa emsal bir hibrit savaş ortamı yaratmak istiyor. Babüroğlu buna karşılık Rusya’nın Ukrayna’ya harekat düzenleyeceğini zannetmediğini lisana getirirken, Moskova’nın Ukrayna ve Gürcistan’ın uzun mühlet NATO üyesi olamayacak şartları sağladığını, bir daha sonraki adımın ise Donbass’ın bağımsızlığı olabileceğini lisana getirdi:
“ABD’nin Ukrayna’daki amacı Ukrayna’yı istikrarsız bir alana yani hibrit savaş dediğimiz Suriye’deki iç savaşa emsal, yeraltı terör örgütleri, paralı askerlerin, IŞİD’in, El Kural türevi tüm ögelerin oraya Afganistan ve İdlib’den transfer ederek, oradaki lokal güçlerden paralı asker devşirerek Afganistan’da Rusya’ya yaşattıkları o sendromu yaşatmak istiyorlar. Şu anda İngiltere, Kanada ve ABD’nin Ukrayna’ya sevkettiği gerek hava savunma gerek tanksavar silah sistemleriyle güçlendiriyorlar. Rusya’nın Ukrayna’ya harekat düzenleyeceğini zannetmiyorum. Zira Putin Rusyası esasen istediğini aldı. Ukrayna ve Gürcistan üzere yerlerin NATO üyesi olmamasını istiyordu. Şu an bu üyelik mümkün mü? Ben 3 yıl Brüksel’de NATO karargahında çalışan biri olarak söylüyorum, şu anda Ukrayna ve Gürcistan’ın 10-15 yıl ortasında NATO üyesi olması mümkün değil. Bunu NATO, Almanya, Fransa, ABD de kabul etmez. aslına bakarsan Putin’in istediği buydu. Putin öbür ne istedi? Donbass’ta iki bölge var Donetsk ve Lugansk. Orada parlamentoda ne görüşülüyor? Şubatta gündeme alınacak. Bağımsızlıklarıyla ilgili bir adım atılması konuşuluyor. Bana nazaran Kırım üzere bağımsızlıkları tarafında adım atılacak. Putin Rusyası da bağımsızlıklarını tanıyacak.”
‘Türkiye’nin bir arabuluculuk talihi olduğunu değerlendirmiyorum’
Babüroğlu, Türkiye’nin pozisyonu prestijiyle Rusya nezdinde arabulucu olamayacağını söylemiş oldu. Ankara’nın bu krizde Almanya dahil bir fazlaca ülkeden daha fazla Ukrayna’yı desteklediğini ve SİHA’lar tedarik ettiğini anımsatan Babüroğlu, “Türkiye’nin bir arabuluculuk talihi olduğunu değerlendirmiyorum” dedi:
“Türkiye, bulunduğu pozisyon itibariyle arabulucu şu anda Rusya nezdinde olamaz. Zira Türkiye, NATO üyesi olarak başka üyelerin Almanya hatta öbür birçok ülkeden en çok Ukrayna’yı bu gerginlikte destekleyen ülke. Rusya, NATO üyesi olan ve Ukrayna’ya SİHA satan bir ülkeyi arabulucu olarak görmek istemez. Lakin Donetsk ve Lugansk da masada olursa biz mutlu oluruz diyor. Rusya’nın da istediği o. Türkiye’nin bir arabuluculuk talihi olduğunu değerlendirmiyorum. Rusya’nın da bir operasyon düzenleyeceği konusunda da bir değerlendirmem yok. Zira Rusya istediğini aldı. ABD, yıllık Rusya’nın 13 kat daha fazla askeri harcamaya sahip, 250 milyar dolar. Rusya yıllık yaklaşık 60 milyar dolar askeri harcamaya sahip. Buna karşın Rusya, Ukrayna’da gerek Kafkasya’da, Suriye ve Libya’da ABD ve NATO’nun önünde.”
ABD ve müttefiklerinin benimsedikleri telaffuzlar karşısında şahsen Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Reznikov’un bunu yalanlayan açıklamaları ise dikkat çekti. ABD ve NATO, Ukrayna ittifakın üyesi olmamasına karşın Acil Müdahale Gücü’nü teyakkuza geçirmekten bile bahsediyor.
ABD ve NATO’nun Rusya Federasyonu’na yönelik tehditleri, Ukrayna’ya asker ve silah yığınaklarının manası ve Ankara’nın krizi ‘Rusya ile Ukrayna içinde’ diye formüle ederek kalkıştığı arabuluculuk teşebbüsünü İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu ile konuştuk.
‘ABD ve NATO kelamlarını tutmadı, üyesi sayısını ardırırken silah sistemlerini yerleştirdi, Rusya kendini kuşatılmış hissediyor’
Dr. Naim Babüroğlu’na göre, Rusya Federasyonu için Ukrayna jeopolitik olarak kritik kıymette. Babüroğlu, ABD ve NATO’nun 1990’larda Moskova’ya verdikleri kelamları tutmadıklarını belirtirken, ittifakın üyesi sayısının kademeli olarak 30’a çıkarıldığını ve Rusya’yı vuracak silah sistemlerinin Doğu Avrupa’ya yerleştirildiğini anımsattı. NATO’nun kuvvet havuzunu Rusya’yı ‘birinci tehdit’ nazaranrek oluşturduğunu vurgularken, bu şartlarda Rusya’nın kendisini ‘kuşatılmış’ hissettiğine dikkat çekti:
“Ünlü Amerikalı siyaset bilimci jeopolitik açıdan bir uzman olan Brzezinski der ki; ‘Ukrayna olmadan Rusya Avrasya’da imparatorluk olamaz’. Yani Rusya’nın Sovyetler Birliği’nin eriştiği güce ulaşabilmesi için Rusya’nın Ukrayna’yı Batı ittifakına kaptırmaması lazım. Hitler der ki; ‘Avrasya’ya hükmeden dünyaya hükmeder’. ötürüsıyla Avrasya’da da Ukrayna jeopolitik açıdan kritik kıymette. Sovyetler 1991’de dağıldıktan daha sonra NATO ve ABD, Sovyetler ve Rusya’ya verdiği birtakım kelamlara uymadı. NATO’nun 1991’de 16 üyesi vardı. Birinci üyeler 1999’da Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve akabinde 2004’te Romanya, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Slovakya ve Slovenya; 2009’da Hırvatistan, Arnavutluk; 2017’de Karadağ ve 2020’de Kuzey Makedonya üye yapıldı. Bunlar Sovyet coğrafyasının ülkeler. 16 ülkeden daha sonra NATO’nun açık kapı siyaseti gereği kabul ettiği 1997’de Açık Kapı siyasetiyle aslında Batı devletlerinden İsveç, Finlandiya değil, Sovyetler’in eski coğrafyasından 14 ülkeyi üyesi yaptı ve NATO 30 ülkeye ulaştı. Bu 14 üyenin coğrafik pozisyonuna baktığınızda Rusya’ya hak vermemek elde edil. Baltıklar’da Letonya, Estonya, Litvanya’dan başlıyor. Güneyde Romanya, Bulgaristan ile bitiyor. Romanya, Bulgaristan, Kuzey Makedonya da üye yapıldıktan daha sonra Rusya büsbütün Batı’dan kuşatılmış durumda. NATO-ABD buraya Rusya’yı vuracak silah sistemlerini Rusya’nın Batısında yani NATO’nun Doğu Avrupa ülkelerine yerleştirdi. Bunlar Rusya’yı rastgele bir durumda vurmak için. NATO, Rusya’yı birinci tehdit olarak kabul ediyor. Kuvvet havuzunu buna nazaran oluşturuyor. Şayet Rusya, Moldova ve bilhassa Ukrayna’yı NATO’ya kaptırırsa, Rusya’nın büsbütün akciğerine giden nefes borusu tıkanmış oluyor.”
‘Ukrayna ve Gürcistan, Putin Rusyasının kırmızı çizgisidir ve Putin savaşı göze alır’
Babüroğlu, 30 yılda oluşan şartlarda silahların denetimi mutabakatlarının da ortadan kaldırıldığına atıf yaparken, Moskova’nın yalnızca Ukrayna değil, Güney Kafkasya’dan Orta Asya’ya uzanan coğrafyada da ‘kırmızı çizgileri’ bulunduğunu belirtti. Babüroğlu’na bakılırsa bu kırmızı çizgiler aşılırsa ‘Moskova savaşı göze alır’:
“Silahların denetimi ve güvenliğinin sonlandırılması muahedesi ortadan kalktı. Ukrayna ve Güney Kafkasya’da Gürcistan, Putin Rusyası’nın kırmızı çizgisi. Yalnızca Gürcistan değil Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Ermenistan ve Tacikistan ile Türkmenistan da kırmızı çizgisi. Putin bir demecinde ‘Orta Asya’da Sovyetler’in eski coğrafyasında ihtilal yapılmasına müsaade etmeyiz’ dedi. Ukrayna ve Gürcistan’ın da NATO üyesi yapılmasına müsaade etmeyiz dedi. 2008’de NATO tepesinde George W. Bush, ABD lideriydi, ‘Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO üyesi yapmaya hazırız’ dedi. Evet Gürcistan’ın Osetya’ya saldırısı üzerine Putin Rusyası, tanklarıyla Gürcistan’a girdi, Güney Osetya ile Abhazya’yı Gürcistan’dan kopartarak bağımsızlıklarını tanıdı. Orada bir ihtilal kelam konusu oldu ve müsaade etmedi. Ukrayna’da 2004’ten beri bir daha bu biçimde bir NATO durumu oldu. Kırım’da Rus yanlıları bağımsızlıklarını ilan etti ve Putin Rusyası da bunu tanıdı. Ukrayna ve Gürcistan, Putin Rusyasının kırmızı çizgisidir ve Putin savaşı göze alır.”
‘ABD Ukrayna tansiyonundan faydalanarak Rusya’ya karşı cephe oluşturmak istiyor’
Moskova’nın üç temel talebinin genişlemeye son verilmesi, Doğu Avrupa’da Rusya’yı menziline alan silah sistemlerinin ve askeri varlıkların çekilmesi olduğunu anımsatan Babüroğlu’na göre ABD ve NATO bunları ‘kabul edilemez’ bulur. Lakin Babüroğlu, ABD’nin diplomasiyi de çalıştırmak istediğini lisana getirdi. Babüroğlu’na bakılırsa NATO 30 üye ancak Rusya’ya karşı izlenen bu gerginlik siyasetinde Washington’ın yanında olmayan Almanya, Fransa ve Macaristan sorun yaratıyor:
“Rusya’nın ABD’den 3 tane talebi oldu. NATO’nun Doğu Avrupa’da genişlememesine dair garanti istedi. 1997’den daha sonra NATO’nun Açık Kapı siyaseti kapsamında Doğu Avrupa’ya yerleştirdiği ve Rusya’yı menzil içine alan silah sistemlerinin ve askeri varlıkların geri çekilmesi. NATO’nun Rus hududuna yerleştirdiği silahların geri çekilmesi. Bu üçüne kabul edilemez diyorum. Şayet ABD ve NATO bu üç unsurdan birini kabul ederse NATO’nun kuruluş muahedesinin 10. Hususunu reddetmiş oluyor. Lakin ABD, diplomasiyi de çalıştırmak istiyor. NATO 30 üye lakin Rusya’ya karşı izlenecek bu gerginlik siyasetinde yanında ABD’nin yanında olmayan Almanya, Fransa ve Macaristan üzere ülkeler var. Almanya, NATO’da değerli bir güçtür, AB’de en kıymetlisidir. Almanya ve İsveç, Ukrayna’ya bu basamakta silah satışını durdurdu. Zira İsveç’in bir korkusu var. İsveç, çabucak Norveç’in hududunda ve Rusya’nın altında. ötürüsıyla NATO bunu kabul edemez. ABD, bu Ukrayna-Rusya gerginliğinden faydalanarak başta Almanya olmak üzere AB ülkelerini Rusya’ya karşı bir cephe oluşturmak istiyor.”
‘Almanya’yı küçümsemeyelim’
Babüroğlu, ABD’nin Türkiye’yi de yanına çekerek Karadeniz ve bölgede yanında görmek istediğini söylerken, bunu mümkün görmediğini belirtti. Babüroğlu, AB ortasında bu olayın çözülmesini ve Rusya ile ilgilerin kopmamasını isteyen ülkelere atıf yaptı:
“ABD, Türkiye’yi de kendi yanına çekerek Karadeniz ve bölgede yanında görmek istiyor. Lakin bunu görmesi mümkün değil. Zira Avrupa Birliği’nin ortasında Almanya, Fransa, Macaristan ve kimi ülkeler diplomasiyle bu olayın çözülmesini istiyor ve Rusya ile bağların kopmaması istikametinde açıklamalar yapıyor. Almanya’yı küçümsemeyelim. NATO askeri karargahında hep kumandan Amerikalı dört yıldızlı generaldir, kumandan yardımcısı İngiliz general yahut amiraldir, ebediyen kurmay lideri Alman general yahut amiraldir. Almanya’nın NATO’da 3. ülke olarak değerli bir gücü var. Almanya’yı dinlemeyerek ABD bu biçimde bir harekat yapamaz, zira oy birliği var.”
‘ABD, NATO’nun ‘acil müdahale gücüne’ atıf yapıyor lakin Ukrayna üye değil, AB’li üyeler de Türkiye de buna yanaşmaz’
NATO’nun 5. hususa dayanarak acil müdahale gücüne atıf yaparak blöf yaptığını söyleyen Babüroğlu, Ukrayna’nın ittifaka üye olmadığını anımsattı. İttifakın bu maddeyi kullanma isteğine Türkiye, Almanya, Fransa, Macaristan’ın ‘hayır’ diyeceğini belirten Babüroğlu’na göre, NATO ortasındaki AB ülkeleri bunu yapmaya yanaşmazlar. Babüroğlu, Türkiye’nin de tarafsız kalacağını öngördü:
“ABD şunun peşinde, diyor ki; NATO’nun acil müdahale gücü var. Bu NATO’nun 5 hususu kapsamında kullanılıyor. Bir ülkeye yapılan taarruz bütün ülkelere yapılmış sayılır. Rusya, NATO ülkesine saldırmıyor. Ukrayna, barış için iştirak şemsiyesinde. Yani NATO üyeliğine hazırlık sürecinde, Kazakistan, Ermenistan ve Gürcistan üzere. NATO açıklamasında, ‘Biz 5. maddeyi Ukrayna’da çalıştıramayız’ dedi. aslına bakarsan çalıştırabilmiş olsalardı 2008’de NATO, Gürcistan’a müdahale ederdi. ötürüsıyla ben bunun blöf olduğunu değerlendiriyorum. ABD, Irak ve Afganistan’da olduğu üzere 5. maddeyi çalıştırmak istiyor ancak Türkiye, Almanya, Fransa, Macaristan ve birkaç ülkenin hayır diyeceğini düşünüyorum. Zira Almanya buna evet derse Rusya ile büsbütün ipleri koparır. Türkiye, evet derse Libya, Suriye, Güney Kafkasya’da, Karadeniz’de tüm ulusal çıkarlar aleyhine Rusya’yı görür. Türkiye’nin tarafsız kalacağını değerlendiriyorum. ABD’nin bu atağının de sonuçlanacağını düşünmüyorum. Şayet NATO’nun acil müdahale gücünü kullandığı vakit bu biçimde 5. maddeyi çalıştırmanız lazım Afganistan’da olduğu üzere. 5. maddeyi çalıştıracak AB üyesi bir NATO üyesi bakılırsamiyorum. Zira AB’nin 21 üyesi NATO üyesi. İngiltere, Kanada ve ABD hayli istekli, ancak Almanya ve Fransa ayrıyeten birtakım Baltık ülkeleri istekli olmayacaktır. Zira birinci maksat onlar olacaktır.”
‘ABD Ukrayna’da Suriye’deki üzere bir hibrit savaşla istikrarsızlık yaratmak istiyor’
ABD, Britanya ve Kanada’nın Ukrayna’yı silahlandırdıklarını anımsatan Babüroğlu’na göre, bu ülkeler Ukrayna’da Suriye’deki üzere yeraltı terör örgütleri, paralı askerlerin de katkılarıyla iç savaşa emsal bir hibrit savaş ortamı yaratmak istiyor. Babüroğlu buna karşılık Rusya’nın Ukrayna’ya harekat düzenleyeceğini zannetmediğini lisana getirirken, Moskova’nın Ukrayna ve Gürcistan’ın uzun mühlet NATO üyesi olamayacak şartları sağladığını, bir daha sonraki adımın ise Donbass’ın bağımsızlığı olabileceğini lisana getirdi:
“ABD’nin Ukrayna’daki amacı Ukrayna’yı istikrarsız bir alana yani hibrit savaş dediğimiz Suriye’deki iç savaşa emsal, yeraltı terör örgütleri, paralı askerlerin, IŞİD’in, El Kural türevi tüm ögelerin oraya Afganistan ve İdlib’den transfer ederek, oradaki lokal güçlerden paralı asker devşirerek Afganistan’da Rusya’ya yaşattıkları o sendromu yaşatmak istiyorlar. Şu anda İngiltere, Kanada ve ABD’nin Ukrayna’ya sevkettiği gerek hava savunma gerek tanksavar silah sistemleriyle güçlendiriyorlar. Rusya’nın Ukrayna’ya harekat düzenleyeceğini zannetmiyorum. Zira Putin Rusyası esasen istediğini aldı. Ukrayna ve Gürcistan üzere yerlerin NATO üyesi olmamasını istiyordu. Şu an bu üyelik mümkün mü? Ben 3 yıl Brüksel’de NATO karargahında çalışan biri olarak söylüyorum, şu anda Ukrayna ve Gürcistan’ın 10-15 yıl ortasında NATO üyesi olması mümkün değil. Bunu NATO, Almanya, Fransa, ABD de kabul etmez. aslına bakarsan Putin’in istediği buydu. Putin öbür ne istedi? Donbass’ta iki bölge var Donetsk ve Lugansk. Orada parlamentoda ne görüşülüyor? Şubatta gündeme alınacak. Bağımsızlıklarıyla ilgili bir adım atılması konuşuluyor. Bana nazaran Kırım üzere bağımsızlıkları tarafında adım atılacak. Putin Rusyası da bağımsızlıklarını tanıyacak.”
‘Türkiye’nin bir arabuluculuk talihi olduğunu değerlendirmiyorum’
Babüroğlu, Türkiye’nin pozisyonu prestijiyle Rusya nezdinde arabulucu olamayacağını söylemiş oldu. Ankara’nın bu krizde Almanya dahil bir fazlaca ülkeden daha fazla Ukrayna’yı desteklediğini ve SİHA’lar tedarik ettiğini anımsatan Babüroğlu, “Türkiye’nin bir arabuluculuk talihi olduğunu değerlendirmiyorum” dedi:
“Türkiye, bulunduğu pozisyon itibariyle arabulucu şu anda Rusya nezdinde olamaz. Zira Türkiye, NATO üyesi olarak başka üyelerin Almanya hatta öbür birçok ülkeden en çok Ukrayna’yı bu gerginlikte destekleyen ülke. Rusya, NATO üyesi olan ve Ukrayna’ya SİHA satan bir ülkeyi arabulucu olarak görmek istemez. Lakin Donetsk ve Lugansk da masada olursa biz mutlu oluruz diyor. Rusya’nın da istediği o. Türkiye’nin bir arabuluculuk talihi olduğunu değerlendirmiyorum. Rusya’nın da bir operasyon düzenleyeceği konusunda da bir değerlendirmem yok. Zira Rusya istediğini aldı. ABD, yıllık Rusya’nın 13 kat daha fazla askeri harcamaya sahip, 250 milyar dolar. Rusya yıllık yaklaşık 60 milyar dolar askeri harcamaya sahip. Buna karşın Rusya, Ukrayna’da gerek Kafkasya’da, Suriye ve Libya’da ABD ve NATO’nun önünde.”