Sibel İşini, 20 Ekim gece 02.00 sularında dairelerine yapılan ve elinden faydalanmasına niye olan akına ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, taarruzun yenidenlamasından korktuğu için o geceden beri uyumadığını ve çocuklarını korumak maksadıyla balkonda nöbet tuttuğunu söylemiş oldu.
hadiseden daha sonra konutlarının yakınında üzerine kalemle gamalı haç çizilen bir maske bulunduğunu tabir eden İşini, maskeyi birinci gördüğünde kendilerine yönelik kundaklama teşebbüsü olabileceğini düşündüğünü lisana getirdi.
Bu maskenin olayla temaslı olabileceğini aktaran İşini, üç çocuğu ile yaşadığını vurgulayarak, “Gece mutfağı salona bağlayan kapının yanında oturuyordum. Balkona ortasında yanıcı unsur bulunan şişe atıldı. Birden ateş topu oluştu, kendimi yere attım. Bağırarak çocukları uyandırdım. Oğlumla bir arada yangını söndürürken elim yaralandı. Daha berbatı de olabilirdi, yarım saat evvel ben de balkondaydım” dedi.
‘Olay gecesinden beri uykusuzum’
14 yaşındaki saldırgan ile kendisine yardım eden 13 yaşındaki iki çocuğun evvel yakalandıklarını, 2 saat daha sonra ise hür bırakıldıklarını öğrendiğini belirten İşini, “Olay gecesinden beri uykusuzum, psikolojim bozuldu, çocuklarıma bir şey olur diye daima denetim ediyorum. Bu saldırganlar cama taş atmadılar, molotofkokteyli attılar. Bizi öldürme teşebbüsünde bulunuldu, ışığım yandığı biçimde saldırıldı, tesadüf deniliyor. Burada tesadüf daima Türkleri mi buluyor, ben bunu anlamadım” halinde konuştu.
İşini, olayın tesirinden kurtulamadığının ve geceleri balkonda nöbet tuttuğunun altını çizerek, bu ülkede yaşamalarına karşın olay daha sonrası birfazlaca Türk yetkilinin ziyaretlerine geldiğini lakin hiç bir Alman yetkilinin kendilerini ziyaret etmediğini lisana getirdi.
Sibel İşini’nin çocukları Kubilay, Selim ve Dilara ise hücumdan dolayı ruhsal problemler yaşadıklarını ve geceleri ahenge zorluğu çektiklerini lisana getirdi.
Solingen faciasını hatırlattı
Ailenin avukatı Fatih Zingal, olayın faili olarak 14 yaşında bir bireyle kendisine yardım eden 13 yaşındaki bir çocuğun yakalandığını, bu şahısların olayı gerçekleştirdikleri biçimde yaşları küçük olduğu nedeni öne sürülerek salıverildiklerini anımsattı.
Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te Mevlüde ve Durmuş Genç ailesinin meskeninin ırkçılar tarafınca kundaklandığını hatırlatan Zingal, 5 kişinin ömrünü kaybettiği bu olayda da kabahati işleyenlerin yaşları küçük olduğu sebebi öne sürülerek az ceza aldığını, artık ise bu şahısların cezalarını çekerek toplum ortasında hayatlarını sürdürdüklerini kaydetti.
hadiseden daha sonra konutlarının yakınında üzerine kalemle gamalı haç çizilen bir maske bulunduğunu tabir eden İşini, maskeyi birinci gördüğünde kendilerine yönelik kundaklama teşebbüsü olabileceğini düşündüğünü lisana getirdi.
Bu maskenin olayla temaslı olabileceğini aktaran İşini, üç çocuğu ile yaşadığını vurgulayarak, “Gece mutfağı salona bağlayan kapının yanında oturuyordum. Balkona ortasında yanıcı unsur bulunan şişe atıldı. Birden ateş topu oluştu, kendimi yere attım. Bağırarak çocukları uyandırdım. Oğlumla bir arada yangını söndürürken elim yaralandı. Daha berbatı de olabilirdi, yarım saat evvel ben de balkondaydım” dedi.
‘Olay gecesinden beri uykusuzum’
14 yaşındaki saldırgan ile kendisine yardım eden 13 yaşındaki iki çocuğun evvel yakalandıklarını, 2 saat daha sonra ise hür bırakıldıklarını öğrendiğini belirten İşini, “Olay gecesinden beri uykusuzum, psikolojim bozuldu, çocuklarıma bir şey olur diye daima denetim ediyorum. Bu saldırganlar cama taş atmadılar, molotofkokteyli attılar. Bizi öldürme teşebbüsünde bulunuldu, ışığım yandığı biçimde saldırıldı, tesadüf deniliyor. Burada tesadüf daima Türkleri mi buluyor, ben bunu anlamadım” halinde konuştu.
İşini, olayın tesirinden kurtulamadığının ve geceleri balkonda nöbet tuttuğunun altını çizerek, bu ülkede yaşamalarına karşın olay daha sonrası birfazlaca Türk yetkilinin ziyaretlerine geldiğini lakin hiç bir Alman yetkilinin kendilerini ziyaret etmediğini lisana getirdi.
Sibel İşini’nin çocukları Kubilay, Selim ve Dilara ise hücumdan dolayı ruhsal problemler yaşadıklarını ve geceleri ahenge zorluğu çektiklerini lisana getirdi.
Solingen faciasını hatırlattı
Ailenin avukatı Fatih Zingal, olayın faili olarak 14 yaşında bir bireyle kendisine yardım eden 13 yaşındaki bir çocuğun yakalandığını, bu şahısların olayı gerçekleştirdikleri biçimde yaşları küçük olduğu nedeni öne sürülerek salıverildiklerini anımsattı.
Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te Mevlüde ve Durmuş Genç ailesinin meskeninin ırkçılar tarafınca kundaklandığını hatırlatan Zingal, 5 kişinin ömrünü kaybettiği bu olayda da kabahati işleyenlerin yaşları küçük olduğu sebebi öne sürülerek az ceza aldığını, artık ise bu şahısların cezalarını çekerek toplum ortasında hayatlarını sürdürdüklerini kaydetti.