Avrupa Birliği’nin (AB), doğu sonundaki göçmen krizi niçiniyle Belarus’a karşı hazırlayacağı yeni yaptırım paketi ile THY ve Rus havacılık şirketi Aeroflot’a da yaptırım uygulamayı planladığı savı Bloomberg ve Politico üzere çeşitli medya kurumlarında yer aldı. AB kaynaklarına dayandırılan haberlerde, bu havayolu şirketlerine Belarus-Polonya hududuna akın eden göçmenleri Belarus’a taşıdıkları biçiminde bir suçlama yöneltildi.
Türk tarafınca açıklamalar
THY Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamada, “İştirakimiz, dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdiği uçuşlarda memleketler arası otoriteler ile iş birliği içerisinde, tüm güvenlik hassasiyetlerini dikkate almakta ve operasyonlarını bu ölçüde gerçekleştirmektedir. Medyada yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunarız” sözlerine yer verildi.
Mevzu ile ilgili Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Polonyalı mevkidaşı Zbigniew Rau bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bakan Çavuşoğlu; sorunun bir tarafı olmamasına karşın Türkiye’nin sorunun bir kesimi olarak gösterilmeye çalışılmasından ve bu çerçevede Türkiye ve THY’ye yönelik mesnetsiz savlardan duyduğumuz üzüntüyü bildirmiş; bu savları reddettiğimizi vurgulamıştır. Bakan Çavuşoğlu, bu tezlere ait kamuoyunun hakikat bir biçimde bilgilendirilmesi gerektiğini de ayrıyeten muhatabına hatırlatmış, kamuoyunun gerçek bilgilendirilmesi için Polonya’dan teknik grupların Türkiye’ye gelmesi teklifinde de bulunmuştur” denildi.
Rusya suçlamaları reddetti
Aeroflot havayolu şirketinden yapılan açıklamada da “Aeroflot’un, göçmenlerin Belarus Cumhuriyeti topraklarına kitlesel biçimde taşınmasında rolü olduğu istikametindeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” tabirleri kullanıldı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Aeroflot’a yaptırım uygulanmasının tartışılmakta olduğu savları için ‘çılgınca bir fikir’ sözünü kullandı. “Aeroflot’un, göçmenleri hududa taşımadığını ve taşımıyor olduğunu söylemiş olduği açıklamasını sizlerle gördük” diyen Kremlin Sözcüsü, “Bunu yapan havayolu şirketleri olsa dahi, bu, hiç bir biçimde memleketler arası kurallara ters bir şey değil” diye ekledi.
‘THY’nin hukukî manada elinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum’
Hususla ilgili Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Havacılık Muharriri Tolga Özbek, “Olayın başlangıncı düzmece bomba ihbarı yaparak farklı bir ülkeye giden uçağın Belarus hava alanında indirilip muhalif gazetecinin tutuklanması” diyerek AB ülkelerinin bu olaydan daha sonra Belarus’a uçuşları durdurduğunu hatırlattı. Özbek, şöyleki devam etti:
“Türkiye AB üyesi değil, bu kararlara farklı ülkelerin şirketleri uymayabilir. Bunlardan biri de Türkiye oldu. Lakin THY cephesinden baktığımızda bütün bu operasyon memleketler arası kurallara nazaran yapılıyor. Örneğin THY uçağına binip İstanbul’dan Londra’ya gideceksiniz. Binen her yolcunun İngiltere ile ilgili vizelerinin olması gerekiyor. Şayet bu vize yoksa o havayolu şirketi o yolcuyu aldığı vakit, yolcu ülkeden deport ediliyor, havayolu şriketine de fazlaca önemli bir ceza geliyor. Bunların devam etmesi durumunda da yaptırım geliyor. THY’nin resmi açıklamasında kurallara nazaran bu operasyonun gerçekleştirildiğini söz etti. THY’nin vizesi olan şahısları taşıdığı için hukukî manada elinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum.”
‘Türk havacılığına karşı yaptırım gücü masaya sürülebilir’
Olayın perde ardında THY’nin global rekabet gücünün kısıtlanma uğraşı olabileceğini tabir eden Özbek, “THY, pandemi devrinde biroldukca havayolu şirketi uçaklarını yere indirirken uçuş sayılırını kısıtlarken, bilhassa uzun menzilli çizgilerde epey fazla sefer yaparak ayakta kaldı ve birfazlaca şirketin de ticari manada hisselerini aldı. Bunun karşılığı olarak da THY ve Türk havacılığına karşı yaptırım gücü masaya sürülebilir. THY’nin rekabet gücü olumsuz manada etkilenmek isteniyor. Kağıt üzerinde sorulduğu vakit bu reddedilecek ancak ne vakit bir Türk şirketi yükselse bunu her vakit görüyoruz” dedi.
‘THY bu kartı koyabilir’
Pekala, AB, THY’ye yönelik yaptırım uygulayabilir mi? Özbek’in bu bahisteki yorumları şöyle oldu:
“Bir yaptırım yapılırsa bunlarında neticelerina katlanmaları gerekebilir. AB hava alanına THY uçaklarını almıyoruz yahut uçabilirsiniz fakat buraya inemezsiniz sonucunının çıktığını düşünelim. Hava yolu yalnızca uçuş müsaadesinin yasaklanması değil, mesela THY’nin 150 civarında Airbus tipi yolcu uçağı var. Airbus bir Avrupa şirketi. Geçmiş senelerda bilhassa Körfez taşıyıcılarının (Qatar Airways, Emirates) savlı büyümeleri vardı. Bir biçimde pazarı domine etmeye başlayınca bilhassa Avrupa’dan daha sonrasında ABD’den homurtular yükselmeye başlandı. Bu şirketler de gerekirse ABD ve Avrupa’dan uçak almayız, siparişlerimizi iptal ederiz açıklaması yapınca vazgeçtiler. THY bu kartı koyabilir. Bugün Avrupa’da THY hayli değerli bir taşıyıcı ve milyonlarca Avrupalı yolcu da İstanbul üzerinden transit uçarak dünyaya gidiyor. THY, Afrika’da uçuş noktasına uçan şirket.”
Türk tarafınca açıklamalar
THY Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamada, “İştirakimiz, dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdiği uçuşlarda memleketler arası otoriteler ile iş birliği içerisinde, tüm güvenlik hassasiyetlerini dikkate almakta ve operasyonlarını bu ölçüde gerçekleştirmektedir. Medyada yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunarız” sözlerine yer verildi.
Mevzu ile ilgili Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Polonyalı mevkidaşı Zbigniew Rau bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bakan Çavuşoğlu; sorunun bir tarafı olmamasına karşın Türkiye’nin sorunun bir kesimi olarak gösterilmeye çalışılmasından ve bu çerçevede Türkiye ve THY’ye yönelik mesnetsiz savlardan duyduğumuz üzüntüyü bildirmiş; bu savları reddettiğimizi vurgulamıştır. Bakan Çavuşoğlu, bu tezlere ait kamuoyunun hakikat bir biçimde bilgilendirilmesi gerektiğini de ayrıyeten muhatabına hatırlatmış, kamuoyunun gerçek bilgilendirilmesi için Polonya’dan teknik grupların Türkiye’ye gelmesi teklifinde de bulunmuştur” denildi.
Rusya suçlamaları reddetti
Aeroflot havayolu şirketinden yapılan açıklamada da “Aeroflot’un, göçmenlerin Belarus Cumhuriyeti topraklarına kitlesel biçimde taşınmasında rolü olduğu istikametindeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” tabirleri kullanıldı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Aeroflot’a yaptırım uygulanmasının tartışılmakta olduğu savları için ‘çılgınca bir fikir’ sözünü kullandı. “Aeroflot’un, göçmenleri hududa taşımadığını ve taşımıyor olduğunu söylemiş olduği açıklamasını sizlerle gördük” diyen Kremlin Sözcüsü, “Bunu yapan havayolu şirketleri olsa dahi, bu, hiç bir biçimde memleketler arası kurallara ters bir şey değil” diye ekledi.
‘THY’nin hukukî manada elinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum’
Hususla ilgili Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Havacılık Muharriri Tolga Özbek, “Olayın başlangıncı düzmece bomba ihbarı yaparak farklı bir ülkeye giden uçağın Belarus hava alanında indirilip muhalif gazetecinin tutuklanması” diyerek AB ülkelerinin bu olaydan daha sonra Belarus’a uçuşları durdurduğunu hatırlattı. Özbek, şöyleki devam etti:
“Türkiye AB üyesi değil, bu kararlara farklı ülkelerin şirketleri uymayabilir. Bunlardan biri de Türkiye oldu. Lakin THY cephesinden baktığımızda bütün bu operasyon memleketler arası kurallara nazaran yapılıyor. Örneğin THY uçağına binip İstanbul’dan Londra’ya gideceksiniz. Binen her yolcunun İngiltere ile ilgili vizelerinin olması gerekiyor. Şayet bu vize yoksa o havayolu şirketi o yolcuyu aldığı vakit, yolcu ülkeden deport ediliyor, havayolu şriketine de fazlaca önemli bir ceza geliyor. Bunların devam etmesi durumunda da yaptırım geliyor. THY’nin resmi açıklamasında kurallara nazaran bu operasyonun gerçekleştirildiğini söz etti. THY’nin vizesi olan şahısları taşıdığı için hukukî manada elinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum.”
‘Türk havacılığına karşı yaptırım gücü masaya sürülebilir’
Olayın perde ardında THY’nin global rekabet gücünün kısıtlanma uğraşı olabileceğini tabir eden Özbek, “THY, pandemi devrinde biroldukca havayolu şirketi uçaklarını yere indirirken uçuş sayılırını kısıtlarken, bilhassa uzun menzilli çizgilerde epey fazla sefer yaparak ayakta kaldı ve birfazlaca şirketin de ticari manada hisselerini aldı. Bunun karşılığı olarak da THY ve Türk havacılığına karşı yaptırım gücü masaya sürülebilir. THY’nin rekabet gücü olumsuz manada etkilenmek isteniyor. Kağıt üzerinde sorulduğu vakit bu reddedilecek ancak ne vakit bir Türk şirketi yükselse bunu her vakit görüyoruz” dedi.
‘THY bu kartı koyabilir’
Pekala, AB, THY’ye yönelik yaptırım uygulayabilir mi? Özbek’in bu bahisteki yorumları şöyle oldu:
“Bir yaptırım yapılırsa bunlarında neticelerina katlanmaları gerekebilir. AB hava alanına THY uçaklarını almıyoruz yahut uçabilirsiniz fakat buraya inemezsiniz sonucunının çıktığını düşünelim. Hava yolu yalnızca uçuş müsaadesinin yasaklanması değil, mesela THY’nin 150 civarında Airbus tipi yolcu uçağı var. Airbus bir Avrupa şirketi. Geçmiş senelerda bilhassa Körfez taşıyıcılarının (Qatar Airways, Emirates) savlı büyümeleri vardı. Bir biçimde pazarı domine etmeye başlayınca bilhassa Avrupa’dan daha sonrasında ABD’den homurtular yükselmeye başlandı. Bu şirketler de gerekirse ABD ve Avrupa’dan uçak almayız, siparişlerimizi iptal ederiz açıklaması yapınca vazgeçtiler. THY bu kartı koyabilir. Bugün Avrupa’da THY hayli değerli bir taşıyıcı ve milyonlarca Avrupalı yolcu da İstanbul üzerinden transit uçarak dünyaya gidiyor. THY, Afrika’da uçuş noktasına uçan şirket.”