CHP Merkez İdare Konseyi (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ait açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, enflasyonun milletin alın terini, emeğini, satın alma gücünü fare üzere kemirdiğini belirterek, tüketici enflasyonunun yüzde 70, üretici enflasyonunun ise yüzde 122 olduğunu söylemiş oldu.
Tüketici enflasyonunda Türkiye‘nin üçüncü dünya liginin doruğuna çıktığını savunan Öztrak, üretici enflasyonunda ise şampiyonluğun hiç bir ülkeye bırakılmadığını, Türkiye’nin yüzde 122 üretici enflasyonuyla dünya birincisi olduğunu ileri sürdü.
‘Kuzeyde acımasız bir savaş olduğunu’ söyleyen Öztrak, Ukrayna’da enflasyonun yüzde 14, Rusya’da da yüzde 17 olduğunu aktardı.
Öztrak, “Savaş Ukrayna’da, ambargolar Rusya’da. Fakat üç haneli enflasyon ve enflasyonda dünya şampiyonlukları bizde. Bu nasıl bir yıkımdır?” tabirini kullandı.
Türkiye’nin de üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinde güç enflasyonunun ortalama yüzde 34 olduğunu, Türkiye’de yüzde 121’i bulduğunu söz eden Öztrak, Türkiye’nin tüm OECD’nin güç enflasyonu şampiyonu olduğunu öne sürdü.
Türkiye’nin de üyesi olduğu OECD ülkeleri içinde Türkiye’nin besin enflasyonu şampiyonu da olduğunu argüman eden Öztrak, “Ortalama besin enflasyonu yüzde 10, bizdeki besin enflasyonu yüzde 89. Yani OECD’nin 9 katı” diye konuştu.
‘Üreticiye devletçe verilen üreticinin kazanılmış hakkı elinden alındı’
Et ve süt mamüllerinde hayli büyük bir krizin kapıda olduğunu lisana getiren Öztrak, Ulusal Süt Kurulu‘nin, nisan başında çiğ sütün litresine 5 lira 70 kuruş fiyat deklare ettiğını, çiğ sütün litresine mayıs sonuna kadar 1 lira prim verileceğinin ilan edildiğini söylemiş oldu.
Öztrak, şöyleki konuştu:
“Yem ve öteki girdilerin maliyeti uçmuşken, bu fiyat ve primler üreticinin yüzünü güldürmemişti. Süt Kurulu geçenlerde bir kere daha toplanarak çiğ süt alım fiyatını 7.5 liraya çıkardı. Fakat devlet mayıs sonuna kadar verileceği söylenen 1 liralık primi ise 20 kuruşa indirdi. Üreticiye devletçe verilen üreticinin kazanılmış hakkı elinden alındı. Maliyetleri üretici ve tüketiciye yükleyip, devlet işin ortasından elini yıkayıp sıyrıldı. Yalnızca son altı ayda kaba yemin torbası yüzde 113 artırım görmüş. Besici elindeki hayvanları kesite göndermeye başlamış. Önümüz Kurban Bayramı. Bugün süt veren anaları kesite gönderirseniz, yarın sütünü içeceğimiz inekleri, etini yiyeceğimiz danaları bulamazsınız.”
‘Milli gelirin en az yüzde 1’i, çiftçilerimize dayanak olarak verilmek zorunda’
Çiftçilerin perişan olduğunu, toprağa küstüğünü ve yasal haklarının gasbedildiğini savunan Öztrak, “Tarım Kanunu’na bakılırsa ulusal gelirin en az yüzde 1’i, çiftçilerimize takviye olarak verilmek zorunda. Lakin 2007’den bu yana bu kanun kararı, hiç bir yıl yerine getirilmedi. Çiftçilerimizin birikmiş, devletten yasal alacağı 15 yılda 272 milyar lirayı buldu. Her bir çiftçi ailesinin bu hükümetten 124 bin 736 lira birikmiş alacağı var” tabirlerini kullandı.
‘Çalışanın satın alma gücü süratle eriyor’
Türkiye’de çalışanların ve emeklilerin hayatlarından şad olmadığını, ocak ayında minimum fiyata yapılan artırımın şubatta eridiğini belirten Öztrak, “Çalışanın satın alma gücü süratle eriyor. Taban fiyat açlık hududunun altına düştü. Minimum fiyatlı enflasyon karşısında yıl sonuna kadar dayanamaz” dedi.
Öztrak, Ocak 2021’den bu yana gerçekleşen enflasyonun yüzde 76, tıpkı periyotta yapılan taban fiyat artırımının yüzde 50.5 olduğunu tabir ederek, emekçilerin, memurların, emeklerinin sömürüldüğünü savundu.
Faik Öztrak, “Buradan bir defa daha uyarıyoruz. Kulağınızın üstüne daha fazla yatmayın. Minimum fiyat artırımı için aralık ayına randevu vermekten vazgeçin. En geç temmuzda, memur ve emeklilere verilecek enflasyon farkıyla birlikte taban fiyatta de enflasyon düzeltmesini kesinlikle yapın” diye konuştu.
‘Altılı masa her gün biraz daha güçleniyor’
Öztrak, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na Karadeniz cinsine belediyenin imkanlarıyla gittiği tarafında tenkitler var. Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Öztrak, “İstanbul Büyükşehir Belediye Liderimizin Karadeniz ziyaretinin iki boyutu var. Birincisi hemşerileriyle bayramlaşma, ikincisi kimi belediyelerimizin daveti üzerine yürütülen faaliyet ve projelerle ilgili görüş alışverişinde bulunmak, açılışlara katılmak, teknik dayanak taleplerini görüşmek. Kamu kaynaklarının kullanmasında hassasiyetinizi önemsiyoruz. Birebir hassasiyetin keşke bayram öncesi Suudi Arabistan’a yapılan ziyaret için gösterilmesini de sorgulasaydınız” cevabını verdi.
“Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nun DEVA ve Saadet Partisi ile farklı bir ittifak kurmak istediği belirtiliyor. Sizin bu mevzudaki görüşünüz nedir?” sorusu üzerine Öztrak, “Masa etrafında toplanan partiler elbette seçimlerde en üst başarıyı yakalamak için alternatifleri değerlendirirler. Altı partinin etrafında toplandığı bu masa, her gün biraz daha güçleniyor. Tavsiyem, kimse boş yere heyecanlanmasın” diye konuştu.
Toplantıya ait açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, enflasyonun milletin alın terini, emeğini, satın alma gücünü fare üzere kemirdiğini belirterek, tüketici enflasyonunun yüzde 70, üretici enflasyonunun ise yüzde 122 olduğunu söylemiş oldu.
Tüketici enflasyonunda Türkiye‘nin üçüncü dünya liginin doruğuna çıktığını savunan Öztrak, üretici enflasyonunda ise şampiyonluğun hiç bir ülkeye bırakılmadığını, Türkiye’nin yüzde 122 üretici enflasyonuyla dünya birincisi olduğunu ileri sürdü.
‘Kuzeyde acımasız bir savaş olduğunu’ söyleyen Öztrak, Ukrayna’da enflasyonun yüzde 14, Rusya’da da yüzde 17 olduğunu aktardı.
Öztrak, “Savaş Ukrayna’da, ambargolar Rusya’da. Fakat üç haneli enflasyon ve enflasyonda dünya şampiyonlukları bizde. Bu nasıl bir yıkımdır?” tabirini kullandı.
Türkiye’nin de üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinde güç enflasyonunun ortalama yüzde 34 olduğunu, Türkiye’de yüzde 121’i bulduğunu söz eden Öztrak, Türkiye’nin tüm OECD’nin güç enflasyonu şampiyonu olduğunu öne sürdü.
Türkiye’nin de üyesi olduğu OECD ülkeleri içinde Türkiye’nin besin enflasyonu şampiyonu da olduğunu argüman eden Öztrak, “Ortalama besin enflasyonu yüzde 10, bizdeki besin enflasyonu yüzde 89. Yani OECD’nin 9 katı” diye konuştu.
‘Üreticiye devletçe verilen üreticinin kazanılmış hakkı elinden alındı’
Et ve süt mamüllerinde hayli büyük bir krizin kapıda olduğunu lisana getiren Öztrak, Ulusal Süt Kurulu‘nin, nisan başında çiğ sütün litresine 5 lira 70 kuruş fiyat deklare ettiğını, çiğ sütün litresine mayıs sonuna kadar 1 lira prim verileceğinin ilan edildiğini söylemiş oldu.
Öztrak, şöyleki konuştu:
“Yem ve öteki girdilerin maliyeti uçmuşken, bu fiyat ve primler üreticinin yüzünü güldürmemişti. Süt Kurulu geçenlerde bir kere daha toplanarak çiğ süt alım fiyatını 7.5 liraya çıkardı. Fakat devlet mayıs sonuna kadar verileceği söylenen 1 liralık primi ise 20 kuruşa indirdi. Üreticiye devletçe verilen üreticinin kazanılmış hakkı elinden alındı. Maliyetleri üretici ve tüketiciye yükleyip, devlet işin ortasından elini yıkayıp sıyrıldı. Yalnızca son altı ayda kaba yemin torbası yüzde 113 artırım görmüş. Besici elindeki hayvanları kesite göndermeye başlamış. Önümüz Kurban Bayramı. Bugün süt veren anaları kesite gönderirseniz, yarın sütünü içeceğimiz inekleri, etini yiyeceğimiz danaları bulamazsınız.”
‘Milli gelirin en az yüzde 1’i, çiftçilerimize dayanak olarak verilmek zorunda’
Çiftçilerin perişan olduğunu, toprağa küstüğünü ve yasal haklarının gasbedildiğini savunan Öztrak, “Tarım Kanunu’na bakılırsa ulusal gelirin en az yüzde 1’i, çiftçilerimize takviye olarak verilmek zorunda. Lakin 2007’den bu yana bu kanun kararı, hiç bir yıl yerine getirilmedi. Çiftçilerimizin birikmiş, devletten yasal alacağı 15 yılda 272 milyar lirayı buldu. Her bir çiftçi ailesinin bu hükümetten 124 bin 736 lira birikmiş alacağı var” tabirlerini kullandı.
‘Çalışanın satın alma gücü süratle eriyor’
Türkiye’de çalışanların ve emeklilerin hayatlarından şad olmadığını, ocak ayında minimum fiyata yapılan artırımın şubatta eridiğini belirten Öztrak, “Çalışanın satın alma gücü süratle eriyor. Taban fiyat açlık hududunun altına düştü. Minimum fiyatlı enflasyon karşısında yıl sonuna kadar dayanamaz” dedi.
Öztrak, Ocak 2021’den bu yana gerçekleşen enflasyonun yüzde 76, tıpkı periyotta yapılan taban fiyat artırımının yüzde 50.5 olduğunu tabir ederek, emekçilerin, memurların, emeklerinin sömürüldüğünü savundu.
Faik Öztrak, “Buradan bir defa daha uyarıyoruz. Kulağınızın üstüne daha fazla yatmayın. Minimum fiyat artırımı için aralık ayına randevu vermekten vazgeçin. En geç temmuzda, memur ve emeklilere verilecek enflasyon farkıyla birlikte taban fiyatta de enflasyon düzeltmesini kesinlikle yapın” diye konuştu.
‘Altılı masa her gün biraz daha güçleniyor’
Öztrak, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na Karadeniz cinsine belediyenin imkanlarıyla gittiği tarafında tenkitler var. Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Öztrak, “İstanbul Büyükşehir Belediye Liderimizin Karadeniz ziyaretinin iki boyutu var. Birincisi hemşerileriyle bayramlaşma, ikincisi kimi belediyelerimizin daveti üzerine yürütülen faaliyet ve projelerle ilgili görüş alışverişinde bulunmak, açılışlara katılmak, teknik dayanak taleplerini görüşmek. Kamu kaynaklarının kullanmasında hassasiyetinizi önemsiyoruz. Birebir hassasiyetin keşke bayram öncesi Suudi Arabistan’a yapılan ziyaret için gösterilmesini de sorgulasaydınız” cevabını verdi.
“Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nun DEVA ve Saadet Partisi ile farklı bir ittifak kurmak istediği belirtiliyor. Sizin bu mevzudaki görüşünüz nedir?” sorusu üzerine Öztrak, “Masa etrafında toplanan partiler elbette seçimlerde en üst başarıyı yakalamak için alternatifleri değerlendirirler. Altı partinin etrafında toplandığı bu masa, her gün biraz daha güçleniyor. Tavsiyem, kimse boş yere heyecanlanmasın” diye konuştu.