Çocuk Postası Dergisi Kimin ?

Damla Sevval

New member
**Çocuk Postası Dergisi Kimin? Bir Dönemin Çocuk Kitaplarının Arka Hikayesi**

Çocukların dünyası, her zaman büyüleyici olmuştur. Renkli hayal gücü, masalsı dünyalar ve unutulmaz karakterler... 90’lı yıllarda çocukluğumuzu hatırladıkça aklımıza gelen o dergilerden birisi de "Çocuk Postası"dır. Peki, bu derginin ardında kimler vardı? Hangi yazarlar, hangi gönüller bir araya gelip bir nesli etkilediler? İşte, sizlere bu soruların yanıtlarını keşfedeceğimiz bir yazı.

**Çocuk Postası'nın Doğuşu ve Kurucusu**

"Çocuk Postası", 1980’lerin sonlarından itibaren Türkiye’nin en popüler çocuk dergilerinden biri haline gelmişti. Yani aslında bir dönemin küçük okur kitlesinin, en yakın dostlarından biri olmuştu. Ancak pek az kişi, bu derginin ardında kimlerin olduğunu, hangi değerlerin taşındığını tam olarak biliyor.

İlk sayısı 1989 yılında yayımlanan "Çocuk Postası", daha önce hiç görülmemiş bir yaklaşım benimsemişti. Çocuklara yönelik eğitici içerikler, eğlenceli çizimler ve röportajlar derginin temel taşlarını oluşturuyordu. Ancak derginin kurucusu ve baş yazarı, adı pek de fazla duyulmamış bir isimdi: **Tülin Albayrak**.

Albayrak, Türk çocuk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak, dergiye çocuklara uygun, hem eğlenceli hem de öğretici içerikler kazandırdı. Çocukların dünyasına hitap eden, onları anlamaya çalışan bir dil kullanarak dergiyi her yaştan okurun ilgisini çeken bir hale getirdi. Dergi, çocukları sadece eğlendirmekle kalmıyor, onlara önemli yaşam dersleri de veriyordu.

**Derginin Yenilikçi İçeriği: Sadece Bir Dergi Değil, Bir Yaşam Tarzı**

"Çocuk Postası" dergisi, yalnızca yazı ve resimlerden oluşan bir yayın olmanın çok ötesindeydi. Her sayısında, okurları yalnızca eğlendiren değil, aynı zamanda düşündüren yazılar, farklı bakış açıları ve toplumsal değerler de işleniyordu. Derginin içerdiği bu derinlik, dönemin çocukları için adeta bir okul gibiydi.

Çocukların hayal dünyası, gerçeklerle birleştiğinde güçleniyordu. "Çocuk Postası"nın sayfalarına baktığınızda sadece eğlenceli bir anlatı değil, aynı zamanda çocukların sosyal sorumluluklar ve değerler hakkında bilgi edinmeleri sağlanıyordu. Toplumsal sorunlara duyarlı, farkındalık oluşturan yazılar da dergide sıkça yer alıyordu.

Çocukların, toplumsal duyarlılığa dair ilk farkındalıklarını bu dergiyle kazandıkları söylenebilir. Çünkü sadece içerik değil, derginin her sayfasında yer alan ilginç karakterler ve onlar aracılığıyla verilen mesajlar, çocuklara değerler kazandırmaya yönelikti. Ve bu bir dönemin evrensel çocuk anlayışını şekillendiren temel faktörlerden biriydi.

**Erkek ve Kadın Bakış Açısının Dergiye Yansımaları**

Bir dergiyi yalnızca erkeklerin veya kadınların gözünden değerlendirmek oldukça dar bir bakış açısı olabilir. Ancak "Çocuk Postası" dergisi gibi eğitimsel bir platformda, bu iki bakış açısının nasıl kesiştiği önemlidir.

Erkeklerin, pratik ve sonuç odaklı düşünme biçimi derginin yapısına da yansımıştı. Genellikle derginin içerdiği eğitici ve bilgilendirici yazılarda, sorunların nasıl çözüleceğine dair somut adımlar, çocuklara rehberlik etmek için öne çıkıyordu. Çocukların, daha stratejik düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeleri hedefleniyordu. Örneğin, dergide yer alan bilimsel makaleler, mantık yürütme egzersizleri ve keşif yazıları erkeklerin pratik bakış açısına hitap ediyordu.

Diğer yandan, kadın bakış açısının dergideki etkisi daha çok duygusal ve toplumsal yönlere odaklanıyordu. “Çocuk Postası”nın içerdiği masal ve hikayeler, çocukları toplumsal sorumlulukları hakkında bilinçlendirirken, aynı zamanda duygusal zekalarını geliştirmeyi amaçlıyordu. Özellikle, arkadaşlık, yardımseverlik ve empati gibi toplumsal değerler, kadınların topluluk odaklı bakış açısının dergideki etkisini gösteriyordu.

Bu iki bakış açısı, derginin dengeli ve çok yönlü yapısını oluşturan unsurlardı.

**Toplumsal Değişim ve Çocuk Postası**

"Çocuk Postası", yalnızca bir çocuk dergisi olmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'nin toplumsal değişiminde de önemli bir rol oynamıştır. 1980’ler ve 90’lar, Türkiye’de hem ekonomik hem de kültürel dönüşümün yaşandığı yıllardı. Bu dönemde dergi, çocukları yalnızca eğlendirmekle kalmayıp, onlara bu dönüşümün gerektirdiği yenilikleri de tanıttı.

Toplumsal olayların dergideki yansıması, çocukların sosyal sorumluluk ve haklar konusunda daha duyarlı olmalarını sağladı. Sosyal adalet, eşitlik ve özgürlük gibi konular, derginin temel felsefesinin ayrılmaz bir parçasıydı.

**Çocuk Postası: Bir Miras ve Anı**

Günümüzde "Çocuk Postası" neredeyse tüm eski sayılarıyla unutulmuş olsa da, bir dönemin çocuklarının zihninde ve kalbinde yer etmeyi başarmıştır. Evet, bugün belki yeni nesil dergiler ve dijital içerikler var, ancak "Çocuk Postası" bu ekolün temellerini atan dergiydi.

Birçok eski okur, derginin sayfalarında geçirdiği zamanı unutmadı. Hatta “Çocuk Postası”nın sayfalarından bir yudum neşe alarak büyüyen nesiller, bugün kendi çocuklarına aynı dergiyi okumayı hayal ediyorlar.

**Sizce, Çocuk Postası'nın çocuklara verdiği en büyük mesaj neydi?**

Forumdaşlar, sizce "Çocuk Postası" dergisi, çocuklara hayatlarında hangi değerleri kazandırmış olabilir? Çocukların toplumsal sorumluluklarını anlamalarındaki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? Derginin içerdiği mesajlar, bugünün dünyasında hala geçerliliğini koruyor mu? Bu konuda sizin de yorumlarınızı merak ediyorum!
 
Üst