Türkiye’de yaşanan ilaç probleminin devam ettiği görülüyor. Türk Tabipleri Birliği’nin mevzuya ait yaptığı son açıklamada, döviz kurlarında yaşanan yükselme niçiniyle ilaç firmalarının ziyan etme niyetiyle eczane ve sıhhat kuruluşlarına arz etmeme eğilimine vurgu yaptı. Çünkü, Türkiye ilaç alımlarında sabit kur uyguluyor ve Şubat 2021 tarihinde güncellenen Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu’nun (TİTCK) yaptığı duyuruya nazaran, bu kur euro bazında 4.57 olarak belirtildi.
En temel ağrı kesicilerden, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlara kadar bir epey ilacın temininde zorluklar yaşandığı belirtilirken, ithal ilaçlarda yaşanan bu duruma “Yaşamsal kıymetteki ilaç ve tıbbi materyallerin temini için gerekli tedbirler bir an evvel alınmalıdır” uyarısı yapıldı. tıpkı vakitte, ilaçlarda yaşanan bu durumun tıbbi materyaller de birebir biçimde olduğuna işaret edildi ve ameliyatların aksadığına dikkat çekildi.
Sputnik’e konuşan 7 aydır Boyun Eğmeyen İlaç İşçileri ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanında HPV aşısı seferberliği başlatan Eczacı Cem Kılınç, ilaç temininde yaşanan bu problemin aşıyı da vurduğunu aktardı.
‘İlaç temini sorunu firmalardan kaynaklanıyor, eczane stok yapılacak bir yer değil’
Yaşanan ilaç temini sıkıntısının ilaç firmalarından kaynakladığını söyleyen eczacı Kılınç “Eczane stok yapılacak bir yer değil. Hasta size gelecek ve ‘vermiyorum’ mu diyeceksiniz? Eczanede yapılamaz bu. Depo da bunu, bu kadar uzun mühlet yapamaz. İlaç firmaları vermiyor, buradaki çelişki de şu anda ilaç kuru 4.57’de. Euro 15 lira. Firmalar ilaca bir meta olarak baktığı için, artırım gelsin o denli eseri sağlayayım diyor. Türkiye’de bulunan ilaçların, yanılmıyorsam yüzde 60’ı ithal. Yerli ilaçların da hammaddesi ithal. Ancak olağan, ilaçların tümü bulunamıyor üzere bir durum kelam konusu değil” tabirlerini kullandı.
‘HPV aşısı, 100’ün üzerinde ülkede ulusal aşı takviminde, seri bir biçimde uygulanan bu aşı, Türkiye’ye gelince mi yok’
Aşılarda ‘bir kez aldım ve bitti’ üzere bir durumun kelam konusu olmadığını belirten Kılınç “Beyaz eşyada bile, bir eser aldığınızda bunun üretici firması 10 yıl boyunca yedek kesimini bulundurmak zorunda. HPV aşısı ise 3 doz halinde yapılıyor. Vaktinde almadığınızda aşı takviminiz bozuluyor. ötürüsıyla bunun tedbirini firmanın alması gerekiyor. Bu aşı 100’ün üzerinde ülkede ulusal aşı takviminde. Bu kadar seri bir biçimde uygulanan aşı, Türkiye’ye gelince mi yok oluyor? Şu anda biz bulamıyoruz fakat bu aşı diğer yerlerde yapılıyor. 21 Aralık’ta bu aşıda doz başına 112 lira bir düşüş oldu. 695 liraydı, şu an 583 lira. Bu ortada az az bulundu, şu an yok. Depolar da yok diyor” dedi.
‘Aşı bursu kapsamında aşılamayı durdurmak zorunda kaldık, zira erişemiyoruz’
Kılınç mevcut durumu ise şu sözlerle aktardı:
“Biz aşı bursu dayanışmamızla 220 hanımın aşılamasına başladık. Kimisinin birinci dozunu yaptık, ikincisinin dozu geldi, kimisinin de üçüncü dozu geldi. Aşıyı vaktinde yapmak istiyoruz fakat maalesef doz bulamıyoruz. Yalnızca biz de değil, 7 ay evvel başladı aşı bursu dayanışmasına. Türkiye gündemine taşıdık. Şu an bize ulaşıp ‘aşı bulamıyoruz’ diyorlar. Şayet bu aşılar kar hırsıyla verilmiyorsa, bu insanlık kabahatidir. Bu aşılar hayli fahiş fiyatlarda. Biz, ‘devlet bunu ulusal aşı takvimine alsın, fiyatsız olsun’ diye uğraş ederken şu an parasıyla dahi ulaşılamayan bir duruma döndü. Bu geçecektir lakin ortada biroldukca insan mağdur oluyor. örneğin biz şu anda, aşı bursu kapsamında aşılamayı durdurmak zorunda kaldık, zira aşıya erişemiyoruz.”
‘Kanser olunduğunda, bu ilaçların devlete masrafı kat kat fazla’
Yapılan HPV aşılarının fiyatsız olması için dava da açtıklarını söz eden Kılınç “7 ay evvel bu dayanışmaya Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği ile başladık. Biroldukça kuruluş da takviye oldu, HPV aşısı fiyatsız olsun diye. beraberinde aşıladığımız 23 bayan için dava da açıldı, para iadeleri için. Hukuk uğraşı de veriliyor bu hususta. Çünkü, emsal karar mevcut. 2013 yılında açılan davada, bu aşıların fiyatsız olmasının devlet bütçesini de kara sokacak olduğu yazıyor. Zira bireyler aşılanmadığında ondan sonrasında kanser olduklarında, bu ilaçların devlete masrafı da kat kat fazla” diye konuştu.
‘Aşıdan ve HPV’den bahsetmeden, rahim ağzı kanseri farkındalığı oluşturamazsınız’
Kılınç “Bu ay rahim ağzı kanseri farkındalık ayı. Sıhhat Bakanlığı da bunun üzerine bir paylaşım yaptı. Fakat burada aşıya değinmediler. Erken teşhis vurgusu yapıldı. Bunun aldatıcı ve eksik bir bilgi olduğunu düşünüyoruz. Rahim ağzı kanserinin tek niçini var, o da HPV virüsü. Skandal bir paylaşım olduğunu düşünüyoruz. Aşıdan ve HPV’den bahsetmeden, rahim ağzı kanseri farkındalığı oluşturamazsınız” diye ekledi.
En temel ağrı kesicilerden, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlara kadar bir epey ilacın temininde zorluklar yaşandığı belirtilirken, ithal ilaçlarda yaşanan bu duruma “Yaşamsal kıymetteki ilaç ve tıbbi materyallerin temini için gerekli tedbirler bir an evvel alınmalıdır” uyarısı yapıldı. tıpkı vakitte, ilaçlarda yaşanan bu durumun tıbbi materyaller de birebir biçimde olduğuna işaret edildi ve ameliyatların aksadığına dikkat çekildi.
Sputnik’e konuşan 7 aydır Boyun Eğmeyen İlaç İşçileri ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanında HPV aşısı seferberliği başlatan Eczacı Cem Kılınç, ilaç temininde yaşanan bu problemin aşıyı da vurduğunu aktardı.
‘İlaç temini sorunu firmalardan kaynaklanıyor, eczane stok yapılacak bir yer değil’
Yaşanan ilaç temini sıkıntısının ilaç firmalarından kaynakladığını söyleyen eczacı Kılınç “Eczane stok yapılacak bir yer değil. Hasta size gelecek ve ‘vermiyorum’ mu diyeceksiniz? Eczanede yapılamaz bu. Depo da bunu, bu kadar uzun mühlet yapamaz. İlaç firmaları vermiyor, buradaki çelişki de şu anda ilaç kuru 4.57’de. Euro 15 lira. Firmalar ilaca bir meta olarak baktığı için, artırım gelsin o denli eseri sağlayayım diyor. Türkiye’de bulunan ilaçların, yanılmıyorsam yüzde 60’ı ithal. Yerli ilaçların da hammaddesi ithal. Ancak olağan, ilaçların tümü bulunamıyor üzere bir durum kelam konusu değil” tabirlerini kullandı.
‘HPV aşısı, 100’ün üzerinde ülkede ulusal aşı takviminde, seri bir biçimde uygulanan bu aşı, Türkiye’ye gelince mi yok’
Aşılarda ‘bir kez aldım ve bitti’ üzere bir durumun kelam konusu olmadığını belirten Kılınç “Beyaz eşyada bile, bir eser aldığınızda bunun üretici firması 10 yıl boyunca yedek kesimini bulundurmak zorunda. HPV aşısı ise 3 doz halinde yapılıyor. Vaktinde almadığınızda aşı takviminiz bozuluyor. ötürüsıyla bunun tedbirini firmanın alması gerekiyor. Bu aşı 100’ün üzerinde ülkede ulusal aşı takviminde. Bu kadar seri bir biçimde uygulanan aşı, Türkiye’ye gelince mi yok oluyor? Şu anda biz bulamıyoruz fakat bu aşı diğer yerlerde yapılıyor. 21 Aralık’ta bu aşıda doz başına 112 lira bir düşüş oldu. 695 liraydı, şu an 583 lira. Bu ortada az az bulundu, şu an yok. Depolar da yok diyor” dedi.
‘Aşı bursu kapsamında aşılamayı durdurmak zorunda kaldık, zira erişemiyoruz’
Kılınç mevcut durumu ise şu sözlerle aktardı:
“Biz aşı bursu dayanışmamızla 220 hanımın aşılamasına başladık. Kimisinin birinci dozunu yaptık, ikincisinin dozu geldi, kimisinin de üçüncü dozu geldi. Aşıyı vaktinde yapmak istiyoruz fakat maalesef doz bulamıyoruz. Yalnızca biz de değil, 7 ay evvel başladı aşı bursu dayanışmasına. Türkiye gündemine taşıdık. Şu an bize ulaşıp ‘aşı bulamıyoruz’ diyorlar. Şayet bu aşılar kar hırsıyla verilmiyorsa, bu insanlık kabahatidir. Bu aşılar hayli fahiş fiyatlarda. Biz, ‘devlet bunu ulusal aşı takvimine alsın, fiyatsız olsun’ diye uğraş ederken şu an parasıyla dahi ulaşılamayan bir duruma döndü. Bu geçecektir lakin ortada biroldukca insan mağdur oluyor. örneğin biz şu anda, aşı bursu kapsamında aşılamayı durdurmak zorunda kaldık, zira aşıya erişemiyoruz.”
‘Kanser olunduğunda, bu ilaçların devlete masrafı kat kat fazla’
Yapılan HPV aşılarının fiyatsız olması için dava da açtıklarını söz eden Kılınç “7 ay evvel bu dayanışmaya Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği ile başladık. Biroldukça kuruluş da takviye oldu, HPV aşısı fiyatsız olsun diye. beraberinde aşıladığımız 23 bayan için dava da açıldı, para iadeleri için. Hukuk uğraşı de veriliyor bu hususta. Çünkü, emsal karar mevcut. 2013 yılında açılan davada, bu aşıların fiyatsız olmasının devlet bütçesini de kara sokacak olduğu yazıyor. Zira bireyler aşılanmadığında ondan sonrasında kanser olduklarında, bu ilaçların devlete masrafı da kat kat fazla” diye konuştu.
‘Aşıdan ve HPV’den bahsetmeden, rahim ağzı kanseri farkındalığı oluşturamazsınız’
Kılınç “Bu ay rahim ağzı kanseri farkındalık ayı. Sıhhat Bakanlığı da bunun üzerine bir paylaşım yaptı. Fakat burada aşıya değinmediler. Erken teşhis vurgusu yapıldı. Bunun aldatıcı ve eksik bir bilgi olduğunu düşünüyoruz. Rahim ağzı kanserinin tek niçini var, o da HPV virüsü. Skandal bir paylaşım olduğunu düşünüyoruz. Aşıdan ve HPV’den bahsetmeden, rahim ağzı kanseri farkındalığı oluşturamazsınız” diye ekledi.