Çırağın Sarayı’nda dünyaca ünlü itibarlı kalemlerin sergilendiği kalem şenliği PenFest’e katılan Kalın burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İstanbul’da bu biçimde bir şenliğin yapılmasının gurur verici olduğunu belirten Kalın, burada kalemin yalnızca bir araç değil beraberinde bir sanat olduğuna dair örneklerin sergilendiğini belirtti.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in NATO zirvesi marjında imzaladıkları Üçlü Mutabakat uyarınca tesis edilen Ortak Sistem’in 25 Kasım’da Stokholm’deki ikinci toplantısında hangi hususların değerlendirildiğine ait soruyu yanıtlayan Kalın, birinci hedeflerinin mutabakat muhtırasında yer alan ana unsurları hayata geçirmek olduğunu söylemiş oldu.
‘Somut adımların atılması NATO sürecini hızlandıracaktır’
Mutabakat muhtırası çerçevesinde hangi adımların atılacağının, ikili seviyede ve üçlü seviyede görüşmede değerlendirildiğini belirten Kalın, şunları söylemiş oldu:
“Bazı olumlu gelişmeler var. Bilhassa İsveç Başbakanı, ülkemize yaptığı ziyarette ve Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı toplantıda lisana getirdi. Bu taahhütleri yerine getireceklerine dair kelamları ve bu çerçevede atılan birtakım adımlar umut verici. Çabucak yakın vadede daha geçtiğimiz hafta İsveç Dışişleri Bakanı’nın yalnızca PKK’ya karşı değil PYD, YPG ve gibisi yapılanmalara karşıda İsveç hükümetinin ortalarına bir uzaklık koyduğunu söz etmeleri son derece kıymetli. Ayrıyeten FETÖ yapılanmasına karşı da adımların atılması bizim beklentilerimiz içinde.”
Kalın, İsveç’te anayasa değişikliğinin yapıldığını, terörle çaba yasasının bir daha yazılması ve 1 Ocak prestijiyle da yürürlüğe girmesinin kelam konusu olduğunu lisana getirerek, “Türkiye’ye karşı terör cürümleri işleyen şahısların, örgütlerin ve gibisi yapıların bu ülkelerde artık faaliyet göstermemesi istikametinde de bir irade oluşuyor. Bunun somut adımlarla devam ettirilmesi, takip edilmesi, hayata geçirilmesi elbette NATO sürecini de hızlandıracaktır. Bu çerçevede olumlu adımlar atılmakla bir arada, dediğim üzere çabucak hemen yapılması gereken şeyler var. Fakat hakikat bir istikamette ilerlediğimizi, Finlandiya ve İsveç hükümetlerinin bu hususta bir gayret ve çabanın içerisinde olduğunu ve bu tarafta atılacak adımları da devam ettirmek için ilgili ünitelerimizin yakın temas halinde olacağını söyleyebilirim” değerlendirmesinde bulundu.
‘Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kendi tabiriyle, kendi göbeğini kendisi keser’
Türkiye’nin hudut ötesine yaptığı operasyonlara ait ABD’nin açıklamaları hatırlatılan Kalın, şöyleki devam etti:
“Şimdi o açıklamada olağan iki taraf vardı. Birisi Türkiye’nin güvenlik korkularını elbette anlıyoruz, anlayışla karşılıyoruz ve Türkiye kendini savunmak için de yasal müdafaa hakkına sahiptir. İkincisi de ikinci tarafı da işte orada operasyonların işte devam etmesiyle ilgili birtakım kendilerince telaşlarını lisana getiriyorlar. Açıkçası bizim güvenliğimizi sağlamak noktasında hiç bir ülkeden müsaade almamız icazet almamız kelam konusu değil, biz bunu müttefiklerimizle konuşuruz. Bir NATO müttefiki olarak da NATO üyesi olan bir ülkeye yönelik bir tehdit, atak, terör hareketi gerçekleştiği vakit NATO müttefiki olan bütün ülkelerin bu bahiste ortak adım atmasını bekleriz. Ancak bu adımlar atılmazsa Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kendi sözüyle, kendi göbeğini kendisi keser.”
Türkiye’nin üç örgüt, PKK, DEAŞ ve FETÖ’ye karşı uğraş eden tek NATO üyesi olduğunu söyleyen Kalın, bu çaba geri adım atılmayacağını, Suriye ve Irak hududunda Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51. hususunun sağladığı imkan ve yetkiler çerçevesinde adımları atmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kalın, Türkiye’nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını belirterek, terörle gayret ederek o ülkelere yardımcı olmaya çalıştıklarını söylemiş oldu.
Amaçlarının ülkenin her manada güvenliğini sağlamak olduğunu belirten Kalın, “aslına bakarsan çağdaş terörle uğraş konsepti, terör tehdidini hudutta değil, yerinde ele alıp bertaraf etmeyi amaçlamaktadır. Bunu öteki ülkeler de yapıyor. Diğer ülkeler yaptığı vakit binlerce kilometre ötede kendisine yönelik bir tehdit kelam konusu olduğunda hiç tereddüt etmeden, adım atan ülkelerin Türkiye’nin çabucak hududunda, yanı başında meydana gelen terör tehditlerine ve akınlarına karşı aksiyon almasını eleştirmeleri olağan olarak tutarsızlıktır. Lakin dediğim üzere bunların bizim için bir bağlayıcılığı, bir geçerliliği kelam konusu değil. Biz kendi ülkemizin güvenliği için kararlı, dengeli ve uzun vadeli adımlar atmak suretiyle bu tehditleri ortadan kaldırmaya devam edeceğiz” tabirlerini kullandı.
Kalın, açıklamasının akabinde, kalem dizayncılarını gezerek sohbet etti.
Festivalde biroldukça ünlü markanın kalemleri sergilendi.
İstanbul’da bu biçimde bir şenliğin yapılmasının gurur verici olduğunu belirten Kalın, burada kalemin yalnızca bir araç değil beraberinde bir sanat olduğuna dair örneklerin sergilendiğini belirtti.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in NATO zirvesi marjında imzaladıkları Üçlü Mutabakat uyarınca tesis edilen Ortak Sistem’in 25 Kasım’da Stokholm’deki ikinci toplantısında hangi hususların değerlendirildiğine ait soruyu yanıtlayan Kalın, birinci hedeflerinin mutabakat muhtırasında yer alan ana unsurları hayata geçirmek olduğunu söylemiş oldu.
‘Somut adımların atılması NATO sürecini hızlandıracaktır’
Mutabakat muhtırası çerçevesinde hangi adımların atılacağının, ikili seviyede ve üçlü seviyede görüşmede değerlendirildiğini belirten Kalın, şunları söylemiş oldu:
“Bazı olumlu gelişmeler var. Bilhassa İsveç Başbakanı, ülkemize yaptığı ziyarette ve Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı toplantıda lisana getirdi. Bu taahhütleri yerine getireceklerine dair kelamları ve bu çerçevede atılan birtakım adımlar umut verici. Çabucak yakın vadede daha geçtiğimiz hafta İsveç Dışişleri Bakanı’nın yalnızca PKK’ya karşı değil PYD, YPG ve gibisi yapılanmalara karşıda İsveç hükümetinin ortalarına bir uzaklık koyduğunu söz etmeleri son derece kıymetli. Ayrıyeten FETÖ yapılanmasına karşı da adımların atılması bizim beklentilerimiz içinde.”
Kalın, İsveç’te anayasa değişikliğinin yapıldığını, terörle çaba yasasının bir daha yazılması ve 1 Ocak prestijiyle da yürürlüğe girmesinin kelam konusu olduğunu lisana getirerek, “Türkiye’ye karşı terör cürümleri işleyen şahısların, örgütlerin ve gibisi yapıların bu ülkelerde artık faaliyet göstermemesi istikametinde de bir irade oluşuyor. Bunun somut adımlarla devam ettirilmesi, takip edilmesi, hayata geçirilmesi elbette NATO sürecini de hızlandıracaktır. Bu çerçevede olumlu adımlar atılmakla bir arada, dediğim üzere çabucak hemen yapılması gereken şeyler var. Fakat hakikat bir istikamette ilerlediğimizi, Finlandiya ve İsveç hükümetlerinin bu hususta bir gayret ve çabanın içerisinde olduğunu ve bu tarafta atılacak adımları da devam ettirmek için ilgili ünitelerimizin yakın temas halinde olacağını söyleyebilirim” değerlendirmesinde bulundu.
‘Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kendi tabiriyle, kendi göbeğini kendisi keser’
Türkiye’nin hudut ötesine yaptığı operasyonlara ait ABD’nin açıklamaları hatırlatılan Kalın, şöyleki devam etti:
“Şimdi o açıklamada olağan iki taraf vardı. Birisi Türkiye’nin güvenlik korkularını elbette anlıyoruz, anlayışla karşılıyoruz ve Türkiye kendini savunmak için de yasal müdafaa hakkına sahiptir. İkincisi de ikinci tarafı da işte orada operasyonların işte devam etmesiyle ilgili birtakım kendilerince telaşlarını lisana getiriyorlar. Açıkçası bizim güvenliğimizi sağlamak noktasında hiç bir ülkeden müsaade almamız icazet almamız kelam konusu değil, biz bunu müttefiklerimizle konuşuruz. Bir NATO müttefiki olarak da NATO üyesi olan bir ülkeye yönelik bir tehdit, atak, terör hareketi gerçekleştiği vakit NATO müttefiki olan bütün ülkelerin bu bahiste ortak adım atmasını bekleriz. Ancak bu adımlar atılmazsa Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kendi sözüyle, kendi göbeğini kendisi keser.”
Türkiye’nin üç örgüt, PKK, DEAŞ ve FETÖ’ye karşı uğraş eden tek NATO üyesi olduğunu söyleyen Kalın, bu çaba geri adım atılmayacağını, Suriye ve Irak hududunda Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51. hususunun sağladığı imkan ve yetkiler çerçevesinde adımları atmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kalın, Türkiye’nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını belirterek, terörle gayret ederek o ülkelere yardımcı olmaya çalıştıklarını söylemiş oldu.
Amaçlarının ülkenin her manada güvenliğini sağlamak olduğunu belirten Kalın, “aslına bakarsan çağdaş terörle uğraş konsepti, terör tehdidini hudutta değil, yerinde ele alıp bertaraf etmeyi amaçlamaktadır. Bunu öteki ülkeler de yapıyor. Diğer ülkeler yaptığı vakit binlerce kilometre ötede kendisine yönelik bir tehdit kelam konusu olduğunda hiç tereddüt etmeden, adım atan ülkelerin Türkiye’nin çabucak hududunda, yanı başında meydana gelen terör tehditlerine ve akınlarına karşı aksiyon almasını eleştirmeleri olağan olarak tutarsızlıktır. Lakin dediğim üzere bunların bizim için bir bağlayıcılığı, bir geçerliliği kelam konusu değil. Biz kendi ülkemizin güvenliği için kararlı, dengeli ve uzun vadeli adımlar atmak suretiyle bu tehditleri ortadan kaldırmaya devam edeceğiz” tabirlerini kullandı.
Kalın, açıklamasının akabinde, kalem dizayncılarını gezerek sohbet etti.
Festivalde biroldukça ünlü markanın kalemleri sergilendi.