Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin toplumsal medyadan, banka hesaplarının bloke edildiğini deklare etti.
Nesin, “Valilik banka hesaplarımızı bloke etti. Bu vakıfta maaşlı çalışan var; okuyan, beslenen çocuk var demeden, zalimce… Bir yere kaçtığımız, kaçacağımız da yok, devlet istediği vakit istediğini alır aslına bakarsanız. Banka hesaplarımızı bloke etmek en yavaşça tabirle lakin hoyratça bir hal olabilir” dedi.
Rabıta Vakfı ile tansiyon
Açıklamasında İsmail Ağa Cemaati’ne bağlı Rabıta Vakfı ile Çatalca’da yaşanan tansiyona işaret eden Nesin, şu tabirleri kullandı:
“Geçen yıl, İsmailağa cemaatinden olduğu anlaşılan Rabıta Vakfı yeni aldığımız bu arazinin çabucak yanına yerleşti. bu biçimdece onlarla komşu olduk. Eksantrik ve hatta şirin bulduğum bu cemaatin yanı başımıza gelmesinden hiç rahatsız olmadım, hatta bilakis, gülümsemeyle karşıladım. Türkiye farklı inançların, farklı görüşlerin, farklı hayat stillerinin bir ortada barış ortasında yaşayacakları bir ülke olmalı zira, aksi hâlde hiç birimize huzur yok. 1995 Temmuzunda ülkeye döndüğümde de bu fikirdeydim, bugün de bu fikirdeyim. Siyasi hallarımı biliyorsunuz… Fakat olaylar hiç de umduğum üzere seyretmedi. Yanı başımızda kalabalık ve yüksek sesli ayinler düzenlediler. Bakışlarından ve hareketlerinden rahatsız olmamızı istedikleri anlaşılıyordu. Fotoğraflarımızı çekip özel hayatımızı ihlal ettiler. Tehdit ettiler. Çatalca’da aleyhimize dedikodular çıkardılar. Hiç niçinsiz düşmanca bir hal içine girdiler. Kaçak bir cami (ya da mescit) inşaatına başladılar. İçlerinden biri bize fiziken saldırdı. hiç bir vakit tahriklerine kapılmadık ancak gerekeni yaptık; ne yazık ki şikayetlerimizin hepsi resmî mercilerden geri döndü. Gerileri sağlam anlaşılan. Buraya kadar olanlar o kadar değerli değil, biz bu çeşit uğraşlarla epeyce haşır neşir olduk, âdeta nasırlaştık. daha sonrası daha vahim.”
‘Şu anda paramıza ulaşamıyoruz’
Nesin açıklamasında “Üç jenerasyondur karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz” sözlerine de yer verdi ve şunları söylemiş oldu:
“Bir ay evvel Valilik, müsaadesiz bağış kampanyası yaptığımız nedeni öne sürülerek banka hesaplarımızı bloke etti. Şu anda paramıza ulaşamıyoruz. Hem araziyi birebir vakitte o süreçte toplanan parayı istiyorlar. Bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve beşerlerine inanan uygar beşerler üzere çözmeye çalıştık, lakin olmadı. Müsaadesiz bağış kampanyası dedikleri de bir Facebook duyurusundan ibaret. Kaldı ki bu biçimdelar toplumsal medya duyurularını kampanyadan sayan bir kanun unsuru de yoktu, üç dört yıl daha sonra çıktı. Son bir kelam: Nesin ailesi bu ülkenin düşmanı değildir, bilakis, Birinci Dünya Savaşı’na, akabinde istekli olarak Kurtuluş Savaşı’na katılan dedemi de sayarsak, üç jenerasyondur karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz, müsaade verirlerse daha da edeceğiz.”
Nesin, “Valilik banka hesaplarımızı bloke etti. Bu vakıfta maaşlı çalışan var; okuyan, beslenen çocuk var demeden, zalimce… Bir yere kaçtığımız, kaçacağımız da yok, devlet istediği vakit istediğini alır aslına bakarsanız. Banka hesaplarımızı bloke etmek en yavaşça tabirle lakin hoyratça bir hal olabilir” dedi.
Rabıta Vakfı ile tansiyon
Açıklamasında İsmail Ağa Cemaati’ne bağlı Rabıta Vakfı ile Çatalca’da yaşanan tansiyona işaret eden Nesin, şu tabirleri kullandı:
“Geçen yıl, İsmailağa cemaatinden olduğu anlaşılan Rabıta Vakfı yeni aldığımız bu arazinin çabucak yanına yerleşti. bu biçimdece onlarla komşu olduk. Eksantrik ve hatta şirin bulduğum bu cemaatin yanı başımıza gelmesinden hiç rahatsız olmadım, hatta bilakis, gülümsemeyle karşıladım. Türkiye farklı inançların, farklı görüşlerin, farklı hayat stillerinin bir ortada barış ortasında yaşayacakları bir ülke olmalı zira, aksi hâlde hiç birimize huzur yok. 1995 Temmuzunda ülkeye döndüğümde de bu fikirdeydim, bugün de bu fikirdeyim. Siyasi hallarımı biliyorsunuz… Fakat olaylar hiç de umduğum üzere seyretmedi. Yanı başımızda kalabalık ve yüksek sesli ayinler düzenlediler. Bakışlarından ve hareketlerinden rahatsız olmamızı istedikleri anlaşılıyordu. Fotoğraflarımızı çekip özel hayatımızı ihlal ettiler. Tehdit ettiler. Çatalca’da aleyhimize dedikodular çıkardılar. Hiç niçinsiz düşmanca bir hal içine girdiler. Kaçak bir cami (ya da mescit) inşaatına başladılar. İçlerinden biri bize fiziken saldırdı. hiç bir vakit tahriklerine kapılmadık ancak gerekeni yaptık; ne yazık ki şikayetlerimizin hepsi resmî mercilerden geri döndü. Gerileri sağlam anlaşılan. Buraya kadar olanlar o kadar değerli değil, biz bu çeşit uğraşlarla epeyce haşır neşir olduk, âdeta nasırlaştık. daha sonrası daha vahim.”
‘Şu anda paramıza ulaşamıyoruz’
Nesin açıklamasında “Üç jenerasyondur karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz” sözlerine de yer verdi ve şunları söylemiş oldu:
“Bir ay evvel Valilik, müsaadesiz bağış kampanyası yaptığımız nedeni öne sürülerek banka hesaplarımızı bloke etti. Şu anda paramıza ulaşamıyoruz. Hem araziyi birebir vakitte o süreçte toplanan parayı istiyorlar. Bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve beşerlerine inanan uygar beşerler üzere çözmeye çalıştık, lakin olmadı. Müsaadesiz bağış kampanyası dedikleri de bir Facebook duyurusundan ibaret. Kaldı ki bu biçimdelar toplumsal medya duyurularını kampanyadan sayan bir kanun unsuru de yoktu, üç dört yıl daha sonra çıktı. Son bir kelam: Nesin ailesi bu ülkenin düşmanı değildir, bilakis, Birinci Dünya Savaşı’na, akabinde istekli olarak Kurtuluş Savaşı’na katılan dedemi de sayarsak, üç jenerasyondur karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz, müsaade verirlerse daha da edeceğiz.”