Türkiye nüfusunu 84 milyon 680 bin 273 olarak açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerinde ülke nüfus yapısının 1 yılda nasıl bir değişim gösterdiğini Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nden Prof. Ahmet Sinan Türkyılmaz, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı.
Prof. Türkyılmaz, “Şimdiye kadarki en yüksek kayıtlı yabancı sayısındaki artışı gördük; 460 bin. Bu fazlaca kıymetli bir faktör. Geçen sene 197 bin azalmıştı. İkisini topladığımızda 680 binlik bir fark ortaya çıkıyor. Muhtemelen pandemiden dolayı ya şahıslar gelemedi ya da Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldılar. Pandemi kaidelerinin hafifçeletilmesiyle birlikte şimdiye kadar görmediğimiz sayıda ek yabancı artışı oldu” dedi.
Prof. Türkyılmaz’ın yorumlarından satırbaşları:
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşlar ve ikamet müsaadesi olan yabancı nüfus var bu nüfusun içerisinde. Türkiye’de fiili manada yaşayan resmi sayılara nazaran 3.2 milyon süreksiz korumla altındaki Suriyeli nüfus ve farklı kestirimlere nazaran 400 bin ile tahminen de 1 milyondan fazla olan öbür sistemsiz göçmenler bu nüfusa dahil değil. 2020 yılındaki nüfus artış suratında daha evvel senelerda görülmedik bir düşüş görmüştük. Son 15 yılda daima artış suratını binde 12 civarı görürdük geçen yıl 5.5 görmüştük fakat bu sene bir daha 12.7 olduğu belirtildi.
‘Karmaşık bir denklem değil’
Nüfus değişimi aslında karmaşık değildir. Nüfus 3 faktörle değişir. Doğumlarla artar ölümlerle azalır, göçün istikametine bakılırsa de ya artar ya da azalır lakin bu değerlendirmeleri yaparken bu bilgilere de sahip olmamız lazım. Son 2 yılın vefat istatistikleri ve göç istatistikleri olmadığı için salt sayılardaki değişime bakarak şundan kaynaklı diyebilmek güç. Türkiye’de yılda 1 milyon 100 bin civarında doğum oluyor. Korona öncesinde 420 bin civarında vefat oluyordu ancak şu an bilmiyoruz. Bilgiyi aslında şahsen TÜİK toplamıyor. Bu çeşit hayati istatistik dataları çeşitli bakanlıklardan geliyor ve TÜİK harmanlıyor.
2020 yılında ne oldu da 5.5 civarına düştü ya da ne oldu da şu an yeniden 12.7 oldu bunu net söyleyemiyoruz. Şimdiye kadarki en yüksek kayıtlı yabancı sayısındaki artışı gördük 460 bin. Bu hayli değerli bir faktör. Geçen sene 197 bin azalmıştı. İkisini topladığımızda 680 binlik bir fark ortaya çıkıyor. Muhtemelen pandemiden dolayı ya bireyler gelemedi ya da Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldılar. Pandemi kaidelerinin hafifçeletilmesiyle birlikte şimdiye kadar görmediğimiz sayıda ek yabancı artışı oldu. Avrupalı yaşlı nüfus için Türkiye’de hayat kaideleri kurdan dolayı epey kolay. Yurtdışı geliri varsa Türkiye’yi tercih ediyor olabilirler lakin sebebi budur diyemeyiz ama nüfus artışına etken olduğunu söyleyebilirim.
’65 yaş üzeri bireyler nüfusun yüzde 10’u’
31 Aralık’ta doğan en küçük bebekten en yaşlı şahsa kadar 84 milyon vatandaşı sıralarsak örnek vereyim 42 milyon kişi 33 yaşında. Nüfusu tam ortadan ikiye böldüğünüzdeki kişi 33 yaşında olmuş oluyor. 1970 -1980 senelerında yaş 19-20 civarındayken 2007 senelerında 27 iken artık 33 yaşa çıktı. Beşerler daha fazla yaşıyor lakin tek niye değil hem de genç sayısı azalıyor. Küçük yaşta olanlar azaldıkça ortalama daha da artıyor. Nüfusumuzdaki gorece yaşlı insan sayısı artıyor yani nüfus yaşlanıyor. 65 yaşının üstündeki insanların oranına baktığımızda nüfusun yüzde 10’unu oluşturuyor.
Bizim bu yapıyı koruyacak 15-20 yılımız daha var lakin 25 yılımızı harcadık şayet bu biçimde giderse. Türkiye hala yaşlanmakta olan ancak genç bir nüfus ancak bu nüfusla nasıl eğitiyor, neyi ne kadar üretiyoruz üzere konularda planlamayı yeterli yapmak gerekiyor.
Türkiye çalışma çağındaki nüfus oranında Avrupa’nın önünde lakin işsizlik yüksek
TÜİK datalarına nazaran çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş kümesindeki nüfusun oranı,
2007: Yüzde 66,5
2020: Yüzde 67,7
2021: Yüzde 67.9
Dünyada çalışma çağındaki nüfus oranları
Fransa: Yüzde 61.6 (İşsizlik yüzde 8.1)
Almanya: Yüzde 64.4 (İşsizlik yüzde 5.1)
İtalya: Yüzde 63.8 (İşsizlik yüzde 9)
ABD: Yüzde 64.8 (İşsizlik yüzde 3.9)
Türkiye: Yüzde 67.9 (Resmi işsizlik 11.1 geniş tarifli işsizlik yüzde 22.1)
Prof. Türkyılmaz, “Şimdiye kadarki en yüksek kayıtlı yabancı sayısındaki artışı gördük; 460 bin. Bu fazlaca kıymetli bir faktör. Geçen sene 197 bin azalmıştı. İkisini topladığımızda 680 binlik bir fark ortaya çıkıyor. Muhtemelen pandemiden dolayı ya şahıslar gelemedi ya da Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldılar. Pandemi kaidelerinin hafifçeletilmesiyle birlikte şimdiye kadar görmediğimiz sayıda ek yabancı artışı oldu” dedi.
Prof. Türkyılmaz’ın yorumlarından satırbaşları:
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan vatandaşlar ve ikamet müsaadesi olan yabancı nüfus var bu nüfusun içerisinde. Türkiye’de fiili manada yaşayan resmi sayılara nazaran 3.2 milyon süreksiz korumla altındaki Suriyeli nüfus ve farklı kestirimlere nazaran 400 bin ile tahminen de 1 milyondan fazla olan öbür sistemsiz göçmenler bu nüfusa dahil değil. 2020 yılındaki nüfus artış suratında daha evvel senelerda görülmedik bir düşüş görmüştük. Son 15 yılda daima artış suratını binde 12 civarı görürdük geçen yıl 5.5 görmüştük fakat bu sene bir daha 12.7 olduğu belirtildi.
‘Karmaşık bir denklem değil’
Nüfus değişimi aslında karmaşık değildir. Nüfus 3 faktörle değişir. Doğumlarla artar ölümlerle azalır, göçün istikametine bakılırsa de ya artar ya da azalır lakin bu değerlendirmeleri yaparken bu bilgilere de sahip olmamız lazım. Son 2 yılın vefat istatistikleri ve göç istatistikleri olmadığı için salt sayılardaki değişime bakarak şundan kaynaklı diyebilmek güç. Türkiye’de yılda 1 milyon 100 bin civarında doğum oluyor. Korona öncesinde 420 bin civarında vefat oluyordu ancak şu an bilmiyoruz. Bilgiyi aslında şahsen TÜİK toplamıyor. Bu çeşit hayati istatistik dataları çeşitli bakanlıklardan geliyor ve TÜİK harmanlıyor.
2020 yılında ne oldu da 5.5 civarına düştü ya da ne oldu da şu an yeniden 12.7 oldu bunu net söyleyemiyoruz. Şimdiye kadarki en yüksek kayıtlı yabancı sayısındaki artışı gördük 460 bin. Bu hayli değerli bir faktör. Geçen sene 197 bin azalmıştı. İkisini topladığımızda 680 binlik bir fark ortaya çıkıyor. Muhtemelen pandemiden dolayı ya bireyler gelemedi ya da Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldılar. Pandemi kaidelerinin hafifçeletilmesiyle birlikte şimdiye kadar görmediğimiz sayıda ek yabancı artışı oldu. Avrupalı yaşlı nüfus için Türkiye’de hayat kaideleri kurdan dolayı epey kolay. Yurtdışı geliri varsa Türkiye’yi tercih ediyor olabilirler lakin sebebi budur diyemeyiz ama nüfus artışına etken olduğunu söyleyebilirim.
’65 yaş üzeri bireyler nüfusun yüzde 10’u’
31 Aralık’ta doğan en küçük bebekten en yaşlı şahsa kadar 84 milyon vatandaşı sıralarsak örnek vereyim 42 milyon kişi 33 yaşında. Nüfusu tam ortadan ikiye böldüğünüzdeki kişi 33 yaşında olmuş oluyor. 1970 -1980 senelerında yaş 19-20 civarındayken 2007 senelerında 27 iken artık 33 yaşa çıktı. Beşerler daha fazla yaşıyor lakin tek niye değil hem de genç sayısı azalıyor. Küçük yaşta olanlar azaldıkça ortalama daha da artıyor. Nüfusumuzdaki gorece yaşlı insan sayısı artıyor yani nüfus yaşlanıyor. 65 yaşının üstündeki insanların oranına baktığımızda nüfusun yüzde 10’unu oluşturuyor.
Bizim bu yapıyı koruyacak 15-20 yılımız daha var lakin 25 yılımızı harcadık şayet bu biçimde giderse. Türkiye hala yaşlanmakta olan ancak genç bir nüfus ancak bu nüfusla nasıl eğitiyor, neyi ne kadar üretiyoruz üzere konularda planlamayı yeterli yapmak gerekiyor.
Türkiye çalışma çağındaki nüfus oranında Avrupa’nın önünde lakin işsizlik yüksek
TÜİK datalarına nazaran çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş kümesindeki nüfusun oranı,
2007: Yüzde 66,5
2020: Yüzde 67,7
2021: Yüzde 67.9
Dünyada çalışma çağındaki nüfus oranları
Fransa: Yüzde 61.6 (İşsizlik yüzde 8.1)
Almanya: Yüzde 64.4 (İşsizlik yüzde 5.1)
İtalya: Yüzde 63.8 (İşsizlik yüzde 9)
ABD: Yüzde 64.8 (İşsizlik yüzde 3.9)
Türkiye: Yüzde 67.9 (Resmi işsizlik 11.1 geniş tarifli işsizlik yüzde 22.1)