Kovid-19 salgını daha sonrasında global ticarette arz-talep istikrarının bozulması deniz nakliyatında da lojistik problemleri birlikteinde getirdi. Deniz nakliyeciliğinde kullanılan konteynerlerin de bulunamaz hale gelmesi ile bir arada ihracatta sorunlar yaşanmaya başladı. Salgınla birlikte dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ının yapıldığı deniz yolunda “boş konteyner” krizi gündeme geldi.
Konteyner sayısının azlığı deniz nakliyatında maliyet artışına da yol açtı. Navlun fiyatları (deniz nakliyeciliği maliyeti) 10’a katlanırken, konteyner bulmanın zorlaştı. Uzakdoğu–Avrupa çizgisinde Kovid-19 öncesinde 2 bin dolar düzeyinde olan navlun fiyatları, 20 bin dolara dayandığı kaydediliyor.
Deniz nakliyatında yaşanan kriz ihracatı arttırmayı hedefleyen Türkiye’yi de etkiliyor. Mersin Limanı’ndaki durumun ihracata yansımasını Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim nazaranvlisi Prof. Dr. İlhan Ege, Sputnik’e kıymetlendirdi.
‘Navlun fiyatları çok yüksek, Çin üzere ülkeler elinde tuttuğu için boş konteyner bulunmuyor’
Mersin Limanı’nın Türkiye’nin ihracatı açısından büyük bir kıymete sahip olduğunu belirten İlhan Ege ”İhracatla ilgili meblağlarının fazlaca arttı. İhracat yapmak isteniyor fakat işletmeler konteyner bulamıyor. Yahut konteynerlerin navlun fiyatları epey fazla. Zira 4-5 firma bu konteyner navlun işlerine hakim. Yani oligopol piyasa var. Boş konteynerleri Çin üzere ülkeler kendileri tutuyor ve gerekli olan konteyner bulunamıyor. Gemilerle ihracat edilecek yükler konteynerlerle yükleniyor, bu konteynerler şayet eğer olmazsa aslına bakarsanız bu ihracat yapmak mümkün olmuyor. Dünya genelinde Çin’den kaynaklı bir konteyner sorunu var Türkiye de bundan epey etkileniyor. İlgili devletler ya farklı firmaları teşvik ederek bu rekabete arttırmalı ve navlun fiyatı azalmasını gerekiyor. Hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın deklare ettiğı en kıymetli şey ihracat artışı. İhracat artışı olması için kesinlikle tedarik zincirinin sağlıklı olması, navlun meblağlarının düşmesi, konteynırlarının bulunabilir olması gerekiyor” dedi.
‘Yeni liman, Mavi Vatan için önemli’
Mersin’de yapılacak konteyner limanıyla ilgili de kıymetlendirme yapan Prof. Dr. Ege “Mersin’e yapılması düşünülen projesi yapılan bir konteyner limanı projesi var. Lakin baktığımızda bu konteyner limanı ile ilgili daha öncedenki kalkınma planlarında Mersin konteyner limanı denirken son kalkınma planında Çukurova yapılacağı söyleniyor. Ancak yapılan resmi açıklamalar Mersin’de olacağıyla ilgili. Mersin açısından bu konteyner limanı değerli. Doğu Akdeniz’in en değerli ticari limanlarından birebir vakitte stratejik olarak Mavi Vatan açısından Mersin Limanı değerli” sözlerini kullandı.
Konteyner sayısının azlığı deniz nakliyatında maliyet artışına da yol açtı. Navlun fiyatları (deniz nakliyeciliği maliyeti) 10’a katlanırken, konteyner bulmanın zorlaştı. Uzakdoğu–Avrupa çizgisinde Kovid-19 öncesinde 2 bin dolar düzeyinde olan navlun fiyatları, 20 bin dolara dayandığı kaydediliyor.
Deniz nakliyatında yaşanan kriz ihracatı arttırmayı hedefleyen Türkiye’yi de etkiliyor. Mersin Limanı’ndaki durumun ihracata yansımasını Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim nazaranvlisi Prof. Dr. İlhan Ege, Sputnik’e kıymetlendirdi.
‘Navlun fiyatları çok yüksek, Çin üzere ülkeler elinde tuttuğu için boş konteyner bulunmuyor’
Mersin Limanı’nın Türkiye’nin ihracatı açısından büyük bir kıymete sahip olduğunu belirten İlhan Ege ”İhracatla ilgili meblağlarının fazlaca arttı. İhracat yapmak isteniyor fakat işletmeler konteyner bulamıyor. Yahut konteynerlerin navlun fiyatları epey fazla. Zira 4-5 firma bu konteyner navlun işlerine hakim. Yani oligopol piyasa var. Boş konteynerleri Çin üzere ülkeler kendileri tutuyor ve gerekli olan konteyner bulunamıyor. Gemilerle ihracat edilecek yükler konteynerlerle yükleniyor, bu konteynerler şayet eğer olmazsa aslına bakarsanız bu ihracat yapmak mümkün olmuyor. Dünya genelinde Çin’den kaynaklı bir konteyner sorunu var Türkiye de bundan epey etkileniyor. İlgili devletler ya farklı firmaları teşvik ederek bu rekabete arttırmalı ve navlun fiyatı azalmasını gerekiyor. Hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın deklare ettiğı en kıymetli şey ihracat artışı. İhracat artışı olması için kesinlikle tedarik zincirinin sağlıklı olması, navlun meblağlarının düşmesi, konteynırlarının bulunabilir olması gerekiyor” dedi.
‘Yeni liman, Mavi Vatan için önemli’
Mersin’de yapılacak konteyner limanıyla ilgili de kıymetlendirme yapan Prof. Dr. Ege “Mersin’e yapılması düşünülen projesi yapılan bir konteyner limanı projesi var. Lakin baktığımızda bu konteyner limanı ile ilgili daha öncedenki kalkınma planlarında Mersin konteyner limanı denirken son kalkınma planında Çukurova yapılacağı söyleniyor. Ancak yapılan resmi açıklamalar Mersin’de olacağıyla ilgili. Mersin açısından bu konteyner limanı değerli. Doğu Akdeniz’in en değerli ticari limanlarından birebir vakitte stratejik olarak Mavi Vatan açısından Mersin Limanı değerli” sözlerini kullandı.