Omicron varyantı dünya genelindeki yayılımıyla olay sayılarında rekora yol açarken uzmanlar her fırsatta maske, aralık ve aşı tedbirlerinin ehemmiyetini lisana getiriyor. İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de salgında son duruma ait açıklamalarda bulundu.
‘Kuyruklar salgını tehdit eder hale geldi’
Koronavirüs Bilim Şurası PCR testlerine ait kararlarını kıymetlendiren ve sürat test kiti uygulamasının da faydalı olabileceğine ait değerlendirmelerde bulunan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, şu tabirleri kullandı:
“Vaka sayısı çoğaldıkça bilhassa grip salgını arttıkça insanların teneffüs yolu semptomları çoğaldıkça bir test yapma gereksinimi hasıl oluyor. Daima olarak PCR testleri yapılıyordu lakin gelinen noktada bunun da hayli sürdürülemez olduğu ortaya çıktı.
niye zira önemli kuyruklar oluşmaya başladı. Kuyruklar aslında salgını tehdit eder hale geldi, hakikaten beşerler saatlerce hasta hasta kuyrukta bekliyor ve onun kararı olarak bulaşıcılığı daha fazla arttırma ihtimali var.
Hastaneye geliyor bu beşerler birçok tahminen toplu taşımayı kullanıyor o manada da bunu denetim etmek epeyce kolay olmuyor. O yüzden alınan karar aslında gerçek, ben daha farklı bir usul önermiştim.
İngiltere bunu yaptı, süratli antijen testini bilhassa meskende fazlaca rahat yapılabilen testleri devreye aldı ve bu testlerin hissesi yüzde 90’ın üzerinde. Meskende kişi kendi kendine bunu yapabiliyor. Yaptıktan daha sonra da kendini yönetebiliyor, tabi onun da muhakkak maliyeti var.
Aslında en büyük yükü insanların olumlu çıktıktan daha sonra negatif oldum mu sanki diye daima olarak PCR yapma isteği duymasıydı. Zira işe başlayacak bulaştırıcı mıyım, ailemi korur muyum halinde 2-3 kere test yaptıran beşerler oluyordu. Tahminen bunu önleyecek bunu bile önlese aslında belirli bir yük azalacak.”
‘Şu anda aşıya bir teveccüh oluştu’
Semptom göstermeyen şahısların test yaptırmamasına yönelik sonucun tesirlerini ve yükselen olay sayısı daha sonrası aşıya ilgilinin artmasına ait açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tufan Tükek,
“Semptomsuz bireylerin test yaptırmasını önlemek suretiyle en azından bu kuyrukların da bir kısmı ötelenmiş olacak. Tabi bunun salgına negatif tesiri olur mu; aslında bir ölçü olabilir fakat şu anki negatif tesirden daha fazla olmaz diye düşünüyorum.
Omicron ‘dan çok insanlarımızın aşılı bireylerin hastalığı rahat geçirmesinden hayli etkilendiklerini görüyorum. Birinci sorduğumuz soru ‘Aşın tam mıydı tamsa korkma’ diyoruz nitekim o bir itimat oluşturuyor.
Aşılı bireyler sahiden çok rahat geçiyorlar, şu anda en azından hayatta kalmayı ve ağır hastalık geçirmeyi önlüyor. Bu da büyük bir olay, sahiden aşıya teveccühü arttırdı. Bundan daha sonraki devirlerde de aslına bakarsanız Turkovac’ın da devreye girmesi ve aşı çeşitliliğinin artmasıyla aslına bakarsanız ülkemizde hiç bir periyotta aşıya erişimde ıstırap olmadı.
O bahiste şanslı ülkelerden biriyiz. İstediğimiz aşıyı seçebiliyoruz, olabiliyoruz. Kuyruklarda inanılmaz şu anda aşıya bir teveccüh oluştu” dedi.
‘Toplum bağışıklığına hakikat gidiyoruz’
Yerli aşı Turkovac’a ait konuşan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Turkovac’ın aktiflik manasında Sinovac’tan daha uygun olduğunu biliyorduk. Daha aktif, daha gözetici hatta 2 katına yakın bir koruyuculukla ortaya çıktı ve şu ana kadar bilinen önemli bir yan tesiri görülmedi.
Dikkat ederseniz yüklü olarak İstanbul, İzmir, Ankara merkezli bir salgın yaşıyoruz şu anda bu yayılacak yani. Bu merkezlerde hastalık devam ettiği biçimde bir de Anadolu’da yayılacak sayılara yükselecek.
Üst sonu kestirim etmek epey kolay değil. Avrupa’yı Amerika’yı görüyoruz milyon sonuna dayandılar. Türkiye’de de Avrupa’daki üzere 200 bin, 300 binli sayılar olabilir. Fakat şunu görüyoruz bir yandan da toplum bağışıklığına yanlışsız gidiyoruz.
O manada Omicron’dan daha süratli bulaşan bir varyant gelmezse ki, o kolay gözükmüyor. Bu virüs bizim için talih olabilir. İmmünizayonu bu kadar zorlamayan bir virüsle enfeksiyon şu an yayılıyor.
Hastaneye yansımaları makus olsaydı bu biçimde büyük külfet olabilirdi. Domuz gribi ya da başka influenza dediğimiz hastalık muhakkak ölçüde bildiğimiz korona virüse benzeyen ona benzeri semptomları olan hatta kimi vakit ondan daha ağır semptomları olabilen bir tablo oluşturuyor.
Temel kaybımız daha yaşlılarda oluyor. Kronik hastalığı olan, 50-60 yaşın üstündeki popülasyon risk oluşturuyor. Onun aşılaması var aslında bu sene başında aşı temin edildi ve biroldukca kişi aşısını yaptırdı.
Aslında orada da influenza aşısını yaptıran şahıslar hastalığı daha rahat geçiriyorlar. Sıhhat çalışanları ve 65 yaş üstü esasen influenza aşısı yaptırması gereken aşılar olarak gruplandırılıyor.
Şu anda ana sorun influenzanın koronaya benzemesi bu test sayısını hayli arttırdı. Korona virüs olmadığı periyotlarda hayli fazla üzerinde durulmazdı. Şu anda tabi korona virüs korkusu niçiniyle aslında bunlar önemseniyor ve panik halinde hastanelere müracaatlar oluyor” diye konuştu.
‘Tahminen pik noktasına ulaşmadık çabucak hemen’
Olay sayılarında gelinen son duruma ait ise Prof. Dr. Tükek şöyleki konuştu:
“Tahminen pik noktasına ulaşmadık çabucak hemen. esasilk evvel İstanbul bir ölçü yavaşlamaya başlayacak salgının suratı üst limite ulaştıktan daha sonra bir yatay çizgi çekiyor her salgın, bu da o denli olacak. Muhtemelen ben bunu 2 ay olarak görüyorum.
Şubat sonundan itibaren Türkiye için rahatlama başlayacak. Avrupa’da biraz daha erken olacak onu esasen nazaranceğiz, onu gördüğümüz vakit biz de umutlanabiliriz. Muhtemelen bizden bir ay evvel salgını yaşamaya başladıkları için bir daha bir ay evvel salgından çıkacaklar.
Biz de onlardan bir ay daha sonra iddia ediyorum, biraz daha yavaşlama olacak. Tahminen martı da geçebilir çıkış, beşerler birincide yavaşça geçirdiği vakit ikincide yavaşça geçireceği manasına gelmiyor, ağır geçirebilir o yüzden en hoşu korunmak.
Sahiden insanların birçok sevdiğini kaybetti, bunun önüne geçmek bizim elimizde mümkün mertebe kurallara uyalım.”
‘Kuyruklar salgını tehdit eder hale geldi’
Koronavirüs Bilim Şurası PCR testlerine ait kararlarını kıymetlendiren ve sürat test kiti uygulamasının da faydalı olabileceğine ait değerlendirmelerde bulunan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, şu tabirleri kullandı:
“Vaka sayısı çoğaldıkça bilhassa grip salgını arttıkça insanların teneffüs yolu semptomları çoğaldıkça bir test yapma gereksinimi hasıl oluyor. Daima olarak PCR testleri yapılıyordu lakin gelinen noktada bunun da hayli sürdürülemez olduğu ortaya çıktı.
niye zira önemli kuyruklar oluşmaya başladı. Kuyruklar aslında salgını tehdit eder hale geldi, hakikaten beşerler saatlerce hasta hasta kuyrukta bekliyor ve onun kararı olarak bulaşıcılığı daha fazla arttırma ihtimali var.
Hastaneye geliyor bu beşerler birçok tahminen toplu taşımayı kullanıyor o manada da bunu denetim etmek epeyce kolay olmuyor. O yüzden alınan karar aslında gerçek, ben daha farklı bir usul önermiştim.
İngiltere bunu yaptı, süratli antijen testini bilhassa meskende fazlaca rahat yapılabilen testleri devreye aldı ve bu testlerin hissesi yüzde 90’ın üzerinde. Meskende kişi kendi kendine bunu yapabiliyor. Yaptıktan daha sonra da kendini yönetebiliyor, tabi onun da muhakkak maliyeti var.
Aslında en büyük yükü insanların olumlu çıktıktan daha sonra negatif oldum mu sanki diye daima olarak PCR yapma isteği duymasıydı. Zira işe başlayacak bulaştırıcı mıyım, ailemi korur muyum halinde 2-3 kere test yaptıran beşerler oluyordu. Tahminen bunu önleyecek bunu bile önlese aslında belirli bir yük azalacak.”
‘Şu anda aşıya bir teveccüh oluştu’
Semptom göstermeyen şahısların test yaptırmamasına yönelik sonucun tesirlerini ve yükselen olay sayısı daha sonrası aşıya ilgilinin artmasına ait açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tufan Tükek,
“Semptomsuz bireylerin test yaptırmasını önlemek suretiyle en azından bu kuyrukların da bir kısmı ötelenmiş olacak. Tabi bunun salgına negatif tesiri olur mu; aslında bir ölçü olabilir fakat şu anki negatif tesirden daha fazla olmaz diye düşünüyorum.
Omicron ‘dan çok insanlarımızın aşılı bireylerin hastalığı rahat geçirmesinden hayli etkilendiklerini görüyorum. Birinci sorduğumuz soru ‘Aşın tam mıydı tamsa korkma’ diyoruz nitekim o bir itimat oluşturuyor.
Aşılı bireyler sahiden çok rahat geçiyorlar, şu anda en azından hayatta kalmayı ve ağır hastalık geçirmeyi önlüyor. Bu da büyük bir olay, sahiden aşıya teveccühü arttırdı. Bundan daha sonraki devirlerde de aslına bakarsanız Turkovac’ın da devreye girmesi ve aşı çeşitliliğinin artmasıyla aslına bakarsanız ülkemizde hiç bir periyotta aşıya erişimde ıstırap olmadı.
O bahiste şanslı ülkelerden biriyiz. İstediğimiz aşıyı seçebiliyoruz, olabiliyoruz. Kuyruklarda inanılmaz şu anda aşıya bir teveccüh oluştu” dedi.
‘Toplum bağışıklığına hakikat gidiyoruz’
Yerli aşı Turkovac’a ait konuşan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Turkovac’ın aktiflik manasında Sinovac’tan daha uygun olduğunu biliyorduk. Daha aktif, daha gözetici hatta 2 katına yakın bir koruyuculukla ortaya çıktı ve şu ana kadar bilinen önemli bir yan tesiri görülmedi.
Dikkat ederseniz yüklü olarak İstanbul, İzmir, Ankara merkezli bir salgın yaşıyoruz şu anda bu yayılacak yani. Bu merkezlerde hastalık devam ettiği biçimde bir de Anadolu’da yayılacak sayılara yükselecek.
Üst sonu kestirim etmek epey kolay değil. Avrupa’yı Amerika’yı görüyoruz milyon sonuna dayandılar. Türkiye’de de Avrupa’daki üzere 200 bin, 300 binli sayılar olabilir. Fakat şunu görüyoruz bir yandan da toplum bağışıklığına yanlışsız gidiyoruz.
O manada Omicron’dan daha süratli bulaşan bir varyant gelmezse ki, o kolay gözükmüyor. Bu virüs bizim için talih olabilir. İmmünizayonu bu kadar zorlamayan bir virüsle enfeksiyon şu an yayılıyor.
Hastaneye yansımaları makus olsaydı bu biçimde büyük külfet olabilirdi. Domuz gribi ya da başka influenza dediğimiz hastalık muhakkak ölçüde bildiğimiz korona virüse benzeyen ona benzeri semptomları olan hatta kimi vakit ondan daha ağır semptomları olabilen bir tablo oluşturuyor.
Temel kaybımız daha yaşlılarda oluyor. Kronik hastalığı olan, 50-60 yaşın üstündeki popülasyon risk oluşturuyor. Onun aşılaması var aslında bu sene başında aşı temin edildi ve biroldukca kişi aşısını yaptırdı.
Aslında orada da influenza aşısını yaptıran şahıslar hastalığı daha rahat geçiriyorlar. Sıhhat çalışanları ve 65 yaş üstü esasen influenza aşısı yaptırması gereken aşılar olarak gruplandırılıyor.
Şu anda ana sorun influenzanın koronaya benzemesi bu test sayısını hayli arttırdı. Korona virüs olmadığı periyotlarda hayli fazla üzerinde durulmazdı. Şu anda tabi korona virüs korkusu niçiniyle aslında bunlar önemseniyor ve panik halinde hastanelere müracaatlar oluyor” diye konuştu.
‘Tahminen pik noktasına ulaşmadık çabucak hemen’
Olay sayılarında gelinen son duruma ait ise Prof. Dr. Tükek şöyleki konuştu:
“Tahminen pik noktasına ulaşmadık çabucak hemen. esasilk evvel İstanbul bir ölçü yavaşlamaya başlayacak salgının suratı üst limite ulaştıktan daha sonra bir yatay çizgi çekiyor her salgın, bu da o denli olacak. Muhtemelen ben bunu 2 ay olarak görüyorum.
Şubat sonundan itibaren Türkiye için rahatlama başlayacak. Avrupa’da biraz daha erken olacak onu esasen nazaranceğiz, onu gördüğümüz vakit biz de umutlanabiliriz. Muhtemelen bizden bir ay evvel salgını yaşamaya başladıkları için bir daha bir ay evvel salgından çıkacaklar.
Biz de onlardan bir ay daha sonra iddia ediyorum, biraz daha yavaşlama olacak. Tahminen martı da geçebilir çıkış, beşerler birincide yavaşça geçirdiği vakit ikincide yavaşça geçireceği manasına gelmiyor, ağır geçirebilir o yüzden en hoşu korunmak.
Sahiden insanların birçok sevdiğini kaybetti, bunun önüne geçmek bizim elimizde mümkün mertebe kurallara uyalım.”