Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi (MGIMO) İktisat Teorisi Kısmı öğretim nazaranvlisi, Avrupa-Atlantik Güvenliği uzmanı Doç. Yuliya Kudryaşova, “Türkiye, İsrail ile ekonomik bağlantıları geliştirmeye ilgi duyuyor ve bu ilgisini birkaç yıldır gösteriyor. Fakat bununla birlikte, iki ülke içinde Filistin sıkıntısında çetin siyasi ihtilaf devam ediyor. Ankara-Tel Aviv bağlarında bu biçimdesine açık bir ikilem var. İsrail’in Türkiye’ye karşı fazlaca temkinli olmasının ana niçinlerinden biri de bu” tabirlerini kullandı.
Sputnik’e demeç veren Kudryaşova, Türkiye‘nin İsrail‘le geçmişte elde ettiği etkileşim tecrübelerine başvuracağını ve ABD’nin EastMed doğalgaz boru çizgisi projesine mali dayanağını çekmesinin akabinde oluşan durumdan istifade etmeye çalışacağını belirterek, “Öte yandan, Türkiye ile İsrail içindeki evvelki askeri-ekonomik bağlantılar çok ilerledi ve başarılı bir biçimde gelişti. Bunun yanında Türkiye artık, İsrail’in Doğu Akdeniz güç kaynaklarının Avrupa pazarlarına tedariği için hayli güvendiği projeden ABD’nin finansman takviyesini çekmesiyle oluşan durumdan yararlanmak istiyor. İsrail kaynaklarının ihracatı için altyapıya sahiden muhtaçlık var. Yani mevcut durumda Türkiye, İsrail’in tavrını kendi lehine olacak biçimde düzeltme talihine sahip” dedi.
Ankara’nın İran’ın güç kaynaklarını Türk toprakları üzerinden ihraç etmeyi durdurması niçiniyle güç bir durumda olduğunu düşünen Kudryaşova kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Ankara ile Tel Aviv içinde sıkıntı bir pazarlık yaşanacağı aşikar. İsrail, Türkiye ile olağan bağlar kurmaya ilgi gösteriyor. Fakat İran’ın Türkiye’ye gaz arzını askıya alması niçiniyle kendisini sıkıntı durumda bulan Ankara da, en az Tel Aviv kadar ilgili. Türkiye artık İsrail’e muhakkak bir alternatif olarak bakıyor. Çünkü hiç kimse, Rusya, Hazar ve Akdeniz güç kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılması için milletlerarası bir güç merkezi olma amacından vazgeçmiş değil.”
Kudryaşova, tüm bu konular dikkate alındığında, hangi tarafın daha avantajlı durumda olduğunu ve hangisinin daha fazla siyasi taviz vermesi gerekeceğini kestirim etmenin şu anda güç olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Sputnik’e demeç veren Kudryaşova, Türkiye‘nin İsrail‘le geçmişte elde ettiği etkileşim tecrübelerine başvuracağını ve ABD’nin EastMed doğalgaz boru çizgisi projesine mali dayanağını çekmesinin akabinde oluşan durumdan istifade etmeye çalışacağını belirterek, “Öte yandan, Türkiye ile İsrail içindeki evvelki askeri-ekonomik bağlantılar çok ilerledi ve başarılı bir biçimde gelişti. Bunun yanında Türkiye artık, İsrail’in Doğu Akdeniz güç kaynaklarının Avrupa pazarlarına tedariği için hayli güvendiği projeden ABD’nin finansman takviyesini çekmesiyle oluşan durumdan yararlanmak istiyor. İsrail kaynaklarının ihracatı için altyapıya sahiden muhtaçlık var. Yani mevcut durumda Türkiye, İsrail’in tavrını kendi lehine olacak biçimde düzeltme talihine sahip” dedi.
Ankara’nın İran’ın güç kaynaklarını Türk toprakları üzerinden ihraç etmeyi durdurması niçiniyle güç bir durumda olduğunu düşünen Kudryaşova kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Ankara ile Tel Aviv içinde sıkıntı bir pazarlık yaşanacağı aşikar. İsrail, Türkiye ile olağan bağlar kurmaya ilgi gösteriyor. Fakat İran’ın Türkiye’ye gaz arzını askıya alması niçiniyle kendisini sıkıntı durumda bulan Ankara da, en az Tel Aviv kadar ilgili. Türkiye artık İsrail’e muhakkak bir alternatif olarak bakıyor. Çünkü hiç kimse, Rusya, Hazar ve Akdeniz güç kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılması için milletlerarası bir güç merkezi olma amacından vazgeçmiş değil.”
Kudryaşova, tüm bu konular dikkate alındığında, hangi tarafın daha avantajlı durumda olduğunu ve hangisinin daha fazla siyasi taviz vermesi gerekeceğini kestirim etmenin şu anda güç olduğu değerlendirmesinde bulundu.