Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü‘nde, daha evvel su altında olan biroldukca bölge, yaşanan süratli buharlaşma ve çekilmeden dolayı kara kesimine dönüştü. Geçen senelera oranla sıcaklığın yükselmesine bağlı gelişen çok buharlaşma, bölgedeki baraj, akarsu ve su kaynaklarının yanı sıra Van Gölü’nün düzeyinde de büyük düşüş yaşanmasına yol açtı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, bölgenin de tüm dünyada olduğu üzere global ısınmanın olumsuz tesirleriyle karşı karşıya kaldığını söylemiş oldu.
Havzadaki akarsuların göle döküldüğü yerlerde düzeyin fazlaca düşük olduğunu tabir eden Alaeddinoğlu, bu akarsuların delta oluşturmadığını lakin göl tabanında önemli oranda dolgu materyalinin birikmesine niye olduğunu belirtti.
Alaeddinoğlu, gelecek periyotlarda gölün aşikâr noktalarında formunun değiştiğinin görülebileceğine dikkati çekerek, “Uydu manzaralarında artık muhakkak alanlar göl özelliğini kaybettiği, karaya dönüştüğü için tahminen bir daha bir hudut çizilmesi muhtaçlığı ortaya çıkabilir, bu süreç bu türlü devam ederse. Devam edeceğine ait hayli kıymetli ölçüde bulgu var. İçinde yaşadığımız süreç global iklim değişikliğini de etkiliyor, global ısınmayı destekliyor ve bu durum havzaya düşen yağış, buharlaşma ve akışa geçen su oranında epeyce önemli azalmaya niye oluyor” dedi.
Toprağın yeteri kadar beslenmemesi niçiniyle bugün mevcut olan içme ve kullanma sularının kıymetli bir kısmının yakın gelecekte düzey düşmelerine bağlı azalacağına işaret eden Alaeddinoğlu, “Bu da göldeki çekilme düzeyini daha da üst seviyeye çıkararak olumsuz etkileyecek üzere görünüyor. Gördüğümüz çekilmeye karşın en şanslısı bir daha Van Gölü diyebiliriz zira Van Gölü bütün yüzey yağışlarının değerli bir kısmını, yer altı sularının da yüzde 30’unu alıyor. Buna karşın havzadaki çekilmenin boyutu korkutucu. Havzanın gerisindeki kara alanları düşünürseniz, bence orası epeyce daha sıkıntılı olarak karşımıza çıkıyor” biçiminde konuştu.
Hem mevsimlerin değişken yüzünü tıpkı vakitte çekilmenin boyutlarını gösteren çalışma, yaşanan değişimi gözler önüne serdi.
Havzadaki canlı popülasyonu ve ekolojik ömür alanları da olumsuz etkilenmeye başladı.
Van Gölü’nde suyun sığ olduğu noktalarda yer yer 2 kilometreye kadar çekilmesiyle Edremit, Erciş ve Muradiye ilçelerindeki kıyılarda eski iskele, kale ve tarihi kalıntılar ile mikrobiyalitler de ortaya çıktı.
Global ısınmanın olumsuz etkilediği göldeki bariz fark da fotoğraflara yansıdı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, bölgenin de tüm dünyada olduğu üzere global ısınmanın olumsuz tesirleriyle karşı karşıya kaldığını söylemiş oldu.
Havzadaki akarsuların göle döküldüğü yerlerde düzeyin fazlaca düşük olduğunu tabir eden Alaeddinoğlu, bu akarsuların delta oluşturmadığını lakin göl tabanında önemli oranda dolgu materyalinin birikmesine niye olduğunu belirtti.
Alaeddinoğlu, gelecek periyotlarda gölün aşikâr noktalarında formunun değiştiğinin görülebileceğine dikkati çekerek, “Uydu manzaralarında artık muhakkak alanlar göl özelliğini kaybettiği, karaya dönüştüğü için tahminen bir daha bir hudut çizilmesi muhtaçlığı ortaya çıkabilir, bu süreç bu türlü devam ederse. Devam edeceğine ait hayli kıymetli ölçüde bulgu var. İçinde yaşadığımız süreç global iklim değişikliğini de etkiliyor, global ısınmayı destekliyor ve bu durum havzaya düşen yağış, buharlaşma ve akışa geçen su oranında epeyce önemli azalmaya niye oluyor” dedi.
Toprağın yeteri kadar beslenmemesi niçiniyle bugün mevcut olan içme ve kullanma sularının kıymetli bir kısmının yakın gelecekte düzey düşmelerine bağlı azalacağına işaret eden Alaeddinoğlu, “Bu da göldeki çekilme düzeyini daha da üst seviyeye çıkararak olumsuz etkileyecek üzere görünüyor. Gördüğümüz çekilmeye karşın en şanslısı bir daha Van Gölü diyebiliriz zira Van Gölü bütün yüzey yağışlarının değerli bir kısmını, yer altı sularının da yüzde 30’unu alıyor. Buna karşın havzadaki çekilmenin boyutu korkutucu. Havzanın gerisindeki kara alanları düşünürseniz, bence orası epeyce daha sıkıntılı olarak karşımıza çıkıyor” biçiminde konuştu.
Hem mevsimlerin değişken yüzünü tıpkı vakitte çekilmenin boyutlarını gösteren çalışma, yaşanan değişimi gözler önüne serdi.
Havzadaki canlı popülasyonu ve ekolojik ömür alanları da olumsuz etkilenmeye başladı.
Van Gölü’nde suyun sığ olduğu noktalarda yer yer 2 kilometreye kadar çekilmesiyle Edremit, Erciş ve Muradiye ilçelerindeki kıyılarda eski iskele, kale ve tarihi kalıntılar ile mikrobiyalitler de ortaya çıktı.
Global ısınmanın olumsuz etkilediği göldeki bariz fark da fotoğraflara yansıdı.