Norveç Memleketler arası Bağlantılar Enstitüsü’nde düzenlenen bir konferansın iştirakçileri içinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve Türkiye’nin Norveç ve İzlanda Büyükelçisi Fazlı Çorman yer aldı.
Ekathimerini’de yer alan habere nazaran Dendias, 1995’ten beri Yunanistan’ın kara sularını Ege’de 12 mile genişletme hakkını kullanımı halinde Türkiye’nin savaş tehdidinde bulunduğunu söylemiş oldu.
1976 yılında Ankara, Atina’nın kelam konusu adımı atmasının ‘casus belli’ (savaş öne sürülen nedeni) sayılacağını açıklamıştı.
Türk Büyükelçi Çorban, konferansta yaptığı açıklamada, “TBMM’nin bu ‘casus belli’ ilanının sebebi Yunanistan’ın tek taraflı olarak karasularını 12 mile çıkaracağını açıklamasıydı. Bunun yapılması Türk sularını ve Türkiye’nin milletlerarası sulara ulaşma imkanını fiilen kilitleyecekti. Türkiye, kendi karasularına sıkıştırılacaktı. Dayatmaya çalıştığınız şey bu” tabirlerini kullandı.
Çorban, 2019’da Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan deniz yetki alanlarını sonlandırılmasına yönelik mutabakat muhtırasının da Yunanistan’ın atağının bir sonucu olduğunu savundu.
Adaların Türkiye’nin anakarasına pek yakın arada bulunduğunu anımsatan Çorban, Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Kontratı hazırlanırken Türkiye’nin adalar için farklı bir statü sağlanması gerektiğini savunduğunu belirtti.
Dendias ise, güç kullanma tehdidinin BM kararlarına karşıt olduğunu kaydederek, “Türkiye ile Yunanistan içindeki meseleler, Türkiye 21. yüzyıla gelmediği sürece çözülemeyecek” diye konuştu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı, “Eğer Türkiye Yasal Sultan Süleyman’ın Akdeniz’de armadalarla alaka yürüttüğü devirde kalmaya devam ederse ilerleyemeyiz” yorumunu yaptı.
Ekathimerini’de yer alan habere nazaran Dendias, 1995’ten beri Yunanistan’ın kara sularını Ege’de 12 mile genişletme hakkını kullanımı halinde Türkiye’nin savaş tehdidinde bulunduğunu söylemiş oldu.
1976 yılında Ankara, Atina’nın kelam konusu adımı atmasının ‘casus belli’ (savaş öne sürülen nedeni) sayılacağını açıklamıştı.
Türk Büyükelçi Çorban, konferansta yaptığı açıklamada, “TBMM’nin bu ‘casus belli’ ilanının sebebi Yunanistan’ın tek taraflı olarak karasularını 12 mile çıkaracağını açıklamasıydı. Bunun yapılması Türk sularını ve Türkiye’nin milletlerarası sulara ulaşma imkanını fiilen kilitleyecekti. Türkiye, kendi karasularına sıkıştırılacaktı. Dayatmaya çalıştığınız şey bu” tabirlerini kullandı.
Çorban, 2019’da Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan deniz yetki alanlarını sonlandırılmasına yönelik mutabakat muhtırasının da Yunanistan’ın atağının bir sonucu olduğunu savundu.
Adaların Türkiye’nin anakarasına pek yakın arada bulunduğunu anımsatan Çorban, Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Kontratı hazırlanırken Türkiye’nin adalar için farklı bir statü sağlanması gerektiğini savunduğunu belirtti.
Dendias ise, güç kullanma tehdidinin BM kararlarına karşıt olduğunu kaydederek, “Türkiye ile Yunanistan içindeki meseleler, Türkiye 21. yüzyıla gelmediği sürece çözülemeyecek” diye konuştu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı, “Eğer Türkiye Yasal Sultan Süleyman’ın Akdeniz’de armadalarla alaka yürüttüğü devirde kalmaya devam ederse ilerleyemeyiz” yorumunu yaptı.