Diyarbakır’da yaşayan 12 yaşındaki Roni Altunterun, müziğe olan ilgisi 8 yaşında başladı. 10 yaşında müziği içselleştiren Roni, dünyaca ünlü Beethoven, Mozart, Johann Sebastian Bach ve Michel Petrucciani üzere dünyaca ünlü isimleri örnek alarak yapıtlarını çalmaya başladı. Diyarbakır’da yetersiz eğitim nazarann Roni, ailesinin takviyesiyle hocalarından online eğitim görüyor.
Çalışmalarına ağır bir biçimde yük veren Roni, Avusturya ve Almanya’ya gidip eğitim görmek için akıcı bir biçimde İngilizce ve Almanca öğrenerek kendini geliştirdi. Roni’nin tek isteği ise gereksinimi olan eğitimi bakılırsabilme imkanına sahip olmak.
‘Roni, mamasını bile müzik eşliğinde yiyordu’
Roni’in babası Türkçe öğretmeni Murat Altunterun, Roni’nin müziğe olan ilgisi daha epey küçükken başladığını söylemiş oldu. Roni’nin mamasını bile müzik eşliğinde yediğini belirten Altunterun, “Ama piyanoya başlaması 8 yaşında oldu. Tam olarak bunu kendisinin içselleştirmesi aşağı üst 10 yaşında oldu. 4.5 yıldır piyano çalıyor. Roni’nin geniş bir müzik dinleme yelpazesi var. Caz müziği hayli sever. Blues müziği, klasik müziği fazlaca sever. Blues müzikte ve caz müzikte Duke Ellington, Michel Petrucciani, Oscar Peterson dinlemeyi seviyor ve bununla birlikte çalıyor. Klasik müzikte ise Beethoven, Mozart, Johann Sebastian Bach üzere klasik periyot sanatkarlarını dinlemeyi ve çalmayı hayli seviyor. Roni, şu an 7. sınıfa gidiyor. Müzik eğitimini de online alıyor. Fakat bu kâfi olmuyor. Roni’nin akranları konservatuvara gidip tam vakitli okula gidebiliyorlar. Ancak Roni’nin bu biçimde bir bahtı yok. Hocaları da Roni için Mimar Sinan konservatuvarını uygun görüyor. Fakat son 2-3 yıldır konservatuvara 8’inci sınıftan öğrenci almıyor. Bizde bu hususta ne yapacağımızı hayli bilemiyoruz” dedi.
‘Oraya gitmek için de İngilizce ve Almanca öğrendim’
8 yaşında piyanoya başladığını aktaran Roni Altunterun, 10 yaşında ilgisinin daha da artmaya başladığını kaydetti. Şu anda caz ve klasik çaldığını tabir eden Roni, “Cazda Duke Ellington, Michel Petrucciani üzere bireyleri dinliyorum. Klasik müzikte aşikâr bir noktaya geldikten daha sonra caz müziğe geçeceğim ve caz müzik okumak için Avusturya ve Almanya’ya gitmek istiyorum. Oraya gitmek ortasında İngiliz ve Almanca öğrendim” formunda konuştu.
Çalışmalarına ağır bir biçimde yük veren Roni, Avusturya ve Almanya’ya gidip eğitim görmek için akıcı bir biçimde İngilizce ve Almanca öğrenerek kendini geliştirdi. Roni’nin tek isteği ise gereksinimi olan eğitimi bakılırsabilme imkanına sahip olmak.
‘Roni, mamasını bile müzik eşliğinde yiyordu’
Roni’in babası Türkçe öğretmeni Murat Altunterun, Roni’nin müziğe olan ilgisi daha epey küçükken başladığını söylemiş oldu. Roni’nin mamasını bile müzik eşliğinde yediğini belirten Altunterun, “Ama piyanoya başlaması 8 yaşında oldu. Tam olarak bunu kendisinin içselleştirmesi aşağı üst 10 yaşında oldu. 4.5 yıldır piyano çalıyor. Roni’nin geniş bir müzik dinleme yelpazesi var. Caz müziği hayli sever. Blues müziği, klasik müziği fazlaca sever. Blues müzikte ve caz müzikte Duke Ellington, Michel Petrucciani, Oscar Peterson dinlemeyi seviyor ve bununla birlikte çalıyor. Klasik müzikte ise Beethoven, Mozart, Johann Sebastian Bach üzere klasik periyot sanatkarlarını dinlemeyi ve çalmayı hayli seviyor. Roni, şu an 7. sınıfa gidiyor. Müzik eğitimini de online alıyor. Fakat bu kâfi olmuyor. Roni’nin akranları konservatuvara gidip tam vakitli okula gidebiliyorlar. Ancak Roni’nin bu biçimde bir bahtı yok. Hocaları da Roni için Mimar Sinan konservatuvarını uygun görüyor. Fakat son 2-3 yıldır konservatuvara 8’inci sınıftan öğrenci almıyor. Bizde bu hususta ne yapacağımızı hayli bilemiyoruz” dedi.
‘Oraya gitmek için de İngilizce ve Almanca öğrendim’
8 yaşında piyanoya başladığını aktaran Roni Altunterun, 10 yaşında ilgisinin daha da artmaya başladığını kaydetti. Şu anda caz ve klasik çaldığını tabir eden Roni, “Cazda Duke Ellington, Michel Petrucciani üzere bireyleri dinliyorum. Klasik müzikte aşikâr bir noktaya geldikten daha sonra caz müziğe geçeceğim ve caz müzik okumak için Avusturya ve Almanya’ya gitmek istiyorum. Oraya gitmek ortasında İngiliz ve Almanca öğrendim” formunda konuştu.