13 derecede çizme giyilir mi ?

Damla

New member
13 Derecede Çizme Giyilir mi? Bir Hikâyenin İçinden Gelen Cevap

Merhaba dostlar,

Bugün size basit bir sorunun etrafında şekillenen küçük bir hikâye anlatmak istiyorum. “13 derecede çizme giyilir mi?” diye başlayan bu soru, aslında yalnızca bir kıyafet seçimi değil; yaşamın farklı bakış açılarını, kişilikleri ve aramızdaki bağları da açığa çıkarıyor.

---

Şehrin Sokaklarında Bir Sabah

Hikâyemiz, sonbaharın ortasında, hafif sisli ve serin bir İstanbul sabahında geçiyor. Termometreler 13 dereceyi gösteriyor. Sokak lambaları yeni sönmüş, kaldırımlarda yapraklar hâlâ ıslak.

Elif, üniversite öğrencisi genç bir kadın. Gardırobun önünde duruyor, aklı karışık: “Çizme mi giysem, yoksa spor ayakkabıyla mı çıksam?” İçinde tatlı bir telaş var çünkü o gün dersten sonra arkadaşlarıyla dışarıda buluşacak.

O sırada evin salonunda, ağabeyi Kerem kahvesini yudumluyor. Kerem, mühendis kafalı, çözüm odaklı bir adam. Elif’in tereddütünü fark edince sırıtarak soruyor:

“Ne oldu? Yine moda matematiği mi yapıyorsun?”

---

Erkeklerin Stratejik Bakışı: Mantık ve Çözüm

Kerem’in yaklaşımı tipik:

“Bak Elif, dışarısı 13 derece. Teknik olarak soğuk değil ama sıcak da sayılmaz. Çizme giyersen ayakların terleyebilir, ama spor ayakkabıyla çıkarsan akşam serinliğinde üşüyebilirsin. Çözüm basit: katmanlı giyin. İnce çorap üstüne çizmeyi geçir, ama yanına spor ayakkabını da koy. Akşam buluşmaya göre karar verirsin.”

Kerem’in sesi neredeyse bir proje planı hazırlar gibiydi. Avantajlar, dezavantajlar, alternatif senaryolar… O an Elif gülümseyip başını salladı. Ama içten içe düşündü: “Her şey hesap kitap değil ki…”

---

Kadınların Empatik Bakışı: Hisler ve İlişkiler

Elif’in yakın arkadaşı Yasemin ise farklı düşünüyordu. Telefonda Elif’e şöyle dedi:

“Canım, çizme giy tabii! Çizme demek sadece sıcaklık değil; aynı zamanda güçlü hissetmek, kendini korunaklı hissetmek demek. Hele ki yapraklar ıslakken, çizme seni güvende hissettirir. Hem düşün, buluşmaya gittiğinde şık da olursun. İnsan kendini iyi hissedince, günün enerjisi de değişiyor.”

Yasemin’in sözleri Kerem’in mantıklı hesaplarından farklıydı. Daha duygusal, daha bağ kuran bir yaklaşım. Elif o an düşündü: “Çizme yalnızca bir ayakkabı değil, ruh halimin de tamamlayıcısı.”

---

Karar Anı: Gardırobun Önünde

Elif aynanın karşısında çizmelerini ayağına geçirdi. Ayağını sıktı biraz, ama aynı zamanda kendini daha özgüvenli hissetti. İçinden şu geçti:

“Kerem haklı, teknik olarak gerek yoktu belki. Ama Yasemin de haklı, bugün kendimi daha güçlü hissetmeye ihtiyacım var. Belki de çizme, havadan çok içimdeki ruh haline cevap veriyor.”

Çizmeleri giydi, yanına hafif bir mont aldı ve kapıdan çıktı. Kaldırımdaki ıslak yapraklara bastığında, çizmelerin tok sesi içinde bir güven duygusu buldu.

---

Hikâyenin Özü: Çizme Bir Metafor

Aslında bu hikâyede mesele sadece 13 derecede çizme giyilip giyilmeyeceği değil. Çizme, kararlarımızın ardındaki farklı bakış açılarını temsil ediyor:

- Erkeklerin stratejik, veri odaklı yaklaşımı: Avantajları tart, alternatifleri hesapla, en mantıklı yolu seç.

- Kadınların empatik, ilişkisel yaklaşımı: Hissettiğini önemse, bağ kur, toplumsal imajı hesaba kat.

Elif’in çizme tercihi, ikisinin ortasında bir yerde buluştu: mantıklı hesaplara rağmen duyguların galip gelmesi.

---

Forum Soruları: Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Sevgili forumdaşlar, şimdi de size soruyorum:

- Sizce 13 derece çizme için fazla mı, yoksa tam zamanı mı?

- Kararlarınızda daha çok mantığı mı, yoksa hislerinizi mi dinlersiniz?

- Bir giysi seçiminin, bir ruh hali seçimi olduğunu düşündüğünüz oldu mu?

- Sizce toplumda “çizme” gibi basit bir kıyafet bile, kadınlar ve erkekler arasında farklı dünyalar yaratıyor mu?

---

Sonuç: Çizme Kararı, Hayat Kararı

Elif’in hikâyesi bize şunu söylüyor: Bazen basit bir tercih –bir ayakkabı seçimi bile– farklı bakış açılarını, hayat tarzlarını ve duygusal ihtiyaçlarımızı açığa çıkarıyor. 13 derecede çizme giyilir mi sorusunun tek bir cevabı yok. Kimi için mantıksız, kimi için tam da ihtiyaç olan şey.

Belki de hayat, her gün verdiğimiz bu küçük kararlarda saklıdır: Mantık ile duygunun dengesi, dışarının soğuğu ile içimizin sıcaklığı arasında.

Ve asıl mesele, çizme giyip giymemek değil; kendimizi hangi seçimle daha huzurlu hissediyorsak, onu yapabilmektir.

Peki siz, kendi hikâyenizde bugün hangi ayakkabıyı seçerdiniz? 🌿👢
 
Üst