Türkiye’nin gündemine Gaziantep’te iki tane pitbullun saldırmasıyla ağır yaralanan 4 yaşındaki Asiye Ateş’le giren yasaklı ırk köpeklerin kısırlaştırılması ve kayıt altına alınması için son tarih 14 Ocak olarak belirlendi. Kelam konusu yasaklı ırklar; Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully iken, bu köpeklerin belediyeler tarafınca kontrollerinin yapılması da istendi.
7332 sayılı Hayvanları Muhafaza Kanunu’na nazaran de, bu köpek cinslerini yahut bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, armağan eden ve bunların Türkiye’ye girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına 11 bin Türk lirası idari para cezası verilmesi öngörülüyor.
bununla birlikte bir daha bu kanuna göre, kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu köpekler kayıt evraksız, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın ağır olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Bu cins köpekleri sokağa terk etmenin cezası ise 30 bin lira olarak belirlendi. Fakat hayvanseverler ve sivil toplum kuruluşları, son kayıt tarihi olarak belirlenen 14 Ocak’a reaksiyonlu. Çünkü, kayıt süreci yapılmayan köpekler belediye barınaklarına alınacak. Sivil toplum kuruluşları ise seslerini toplumsal medyada duyurmaya çalışıyor.
‘14 Ocak yanlış bir tarih, katliam getirir’
Mevzuyu Sputnik’e, Hayvanların Ömür Hakları Konfederasyonu (HayKonFed) Genel Lider Yardımcısı Haydar Özkan kıymetlendirdi. 14 Ocak’ın yanlış bir tarih olduğunu söyleyen Özkan, “Kanun yapılırken, hazırlanırken bunu tekraren lisana getirdik. Bunun katliam getireceğini kanun yapılırken de lisana getirdik. Zira 14 Temmuz’da gebe kalan ve 2 aylık doğum süresi tanınan, doğduktan daha sonra da 4 aylık gelişme süresi tanınan hayvanlar, kısırlaştırılır ve kayıt ettirilir dediler. Fakat bu hayvan şayet 15 Temmuz’da doğduysa verilen müddet 14 Ocak’ı geçtiği anda bu hayvana kısırlaştıramıyorsunuz ve sokağa bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Bu hayvanın mevti demektir” dedi.
‘Bu tarih hayvanların sokağa bırakılmasına niye oluyor, yakalandıkları vakit da belediyelerin ‘ölüm kampına’ gönderilecekler’
“Belediyeler nizamlı kısırlaştırma yapsaydı bunlar esasen yaşanmazdı” diyen Özkan, “hiç bir belediyede bu nizamlı kısırlaştırma olmadığı için bugün 1 aylık, 2 aylık 3 aylık olan hayvanların hiç birini kısırlaştıramıyorsunuz. Yazık hayvana, 2-3 aylık hayvanı nasıl kısırlaştıracaksınız? Bu olamayacağı için de beşerler sokağa bırakmak zorunda kalıyorlar, sokağı bıraktığınız anda da belediyelerin ‘ölüm kampı’, olan barınaklara gidecek hepsi. Düşünebiliyor musunuz? Elinizdeki 1 aylık yavruyu kısırlaştırmadığınız için sokağa bırakmak zorundasınız. Vicdanen ne kadar problemli bir durum. İnsanları buna sevk etmek ne kadar büyük bir vicdansızlık? Bunu daha evvel belirttik. Bu katliamların, bu ölümlerin yaşanmaması için yetkililerin bir an evvel süreyi uzatması gerek. Şayet bu yapılmazsa resmen hayvan katliamı olur bu iş” tabirlerini kullandı.
‘Türkiye’de sadece 234 belediyenin barınağı var, bu hayvanlar 1 metrekarelik beton hücrelere kapatılıyor’
Barınakların sayısının da kâfi olmadığını söyleyen Özkan, şu tabirleri kullandı:
“Ülkede 1389 belediye var. Bunların ise yalnızca 234’ünde barınak var. 1200 belediyede barınak diye bir şey yok düşünebiliyor musunuz? Yasaklıları koydukları birer metrekarelik beton hücreler var. Bu hücrelerde bu hayvanlar nasıl hareket eder, nasıl koşar, nasıl özgür olur? Hayvanlar birer metrekarelik vefat meskenlerine hapsediliyor. Yani resmen ölsün deniyor ve bunların birçoklarında da hayvanlar hayata küsüyor. İmgelerin benzerilerini fazlaca sefer görmüşsünüzdür.”
‘Süre uzatılmazsa bu hayvanlar katliama ve vefata terk edilecek, 6 ay daha uzatılmalı’
Özkan yapılması gerekenin petshop ve internet üzerinden bu hayvanların satışını durdurmak gerektiği olduğunu söyleyerek, “Belediyelerin birçok sadece bu yasaklar için mühlet dolana kadar yani 14 Ocak’a kadar fiyatsız kısırlaştırma yaparak çip takmaya başladı” dedi ve ekledi: “Süre uzatılmazsa bu hayvanlar resmen katliama ve vefata terk edilecek. Gerçek olan bu müddetin 6 ay daha uzatılmasıdır.”
7332 sayılı Hayvanları Muhafaza Kanunu’na nazaran de, bu köpek cinslerini yahut bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, armağan eden ve bunların Türkiye’ye girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına 11 bin Türk lirası idari para cezası verilmesi öngörülüyor.
bununla birlikte bir daha bu kanuna göre, kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu köpekler kayıt evraksız, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın ağır olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Bu cins köpekleri sokağa terk etmenin cezası ise 30 bin lira olarak belirlendi. Fakat hayvanseverler ve sivil toplum kuruluşları, son kayıt tarihi olarak belirlenen 14 Ocak’a reaksiyonlu. Çünkü, kayıt süreci yapılmayan köpekler belediye barınaklarına alınacak. Sivil toplum kuruluşları ise seslerini toplumsal medyada duyurmaya çalışıyor.
‘14 Ocak yanlış bir tarih, katliam getirir’
Mevzuyu Sputnik’e, Hayvanların Ömür Hakları Konfederasyonu (HayKonFed) Genel Lider Yardımcısı Haydar Özkan kıymetlendirdi. 14 Ocak’ın yanlış bir tarih olduğunu söyleyen Özkan, “Kanun yapılırken, hazırlanırken bunu tekraren lisana getirdik. Bunun katliam getireceğini kanun yapılırken de lisana getirdik. Zira 14 Temmuz’da gebe kalan ve 2 aylık doğum süresi tanınan, doğduktan daha sonra da 4 aylık gelişme süresi tanınan hayvanlar, kısırlaştırılır ve kayıt ettirilir dediler. Fakat bu hayvan şayet 15 Temmuz’da doğduysa verilen müddet 14 Ocak’ı geçtiği anda bu hayvana kısırlaştıramıyorsunuz ve sokağa bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Bu hayvanın mevti demektir” dedi.
‘Bu tarih hayvanların sokağa bırakılmasına niye oluyor, yakalandıkları vakit da belediyelerin ‘ölüm kampına’ gönderilecekler’
“Belediyeler nizamlı kısırlaştırma yapsaydı bunlar esasen yaşanmazdı” diyen Özkan, “hiç bir belediyede bu nizamlı kısırlaştırma olmadığı için bugün 1 aylık, 2 aylık 3 aylık olan hayvanların hiç birini kısırlaştıramıyorsunuz. Yazık hayvana, 2-3 aylık hayvanı nasıl kısırlaştıracaksınız? Bu olamayacağı için de beşerler sokağa bırakmak zorunda kalıyorlar, sokağı bıraktığınız anda da belediyelerin ‘ölüm kampı’, olan barınaklara gidecek hepsi. Düşünebiliyor musunuz? Elinizdeki 1 aylık yavruyu kısırlaştırmadığınız için sokağa bırakmak zorundasınız. Vicdanen ne kadar problemli bir durum. İnsanları buna sevk etmek ne kadar büyük bir vicdansızlık? Bunu daha evvel belirttik. Bu katliamların, bu ölümlerin yaşanmaması için yetkililerin bir an evvel süreyi uzatması gerek. Şayet bu yapılmazsa resmen hayvan katliamı olur bu iş” tabirlerini kullandı.
‘Türkiye’de sadece 234 belediyenin barınağı var, bu hayvanlar 1 metrekarelik beton hücrelere kapatılıyor’
Barınakların sayısının da kâfi olmadığını söyleyen Özkan, şu tabirleri kullandı:
“Ülkede 1389 belediye var. Bunların ise yalnızca 234’ünde barınak var. 1200 belediyede barınak diye bir şey yok düşünebiliyor musunuz? Yasaklıları koydukları birer metrekarelik beton hücreler var. Bu hücrelerde bu hayvanlar nasıl hareket eder, nasıl koşar, nasıl özgür olur? Hayvanlar birer metrekarelik vefat meskenlerine hapsediliyor. Yani resmen ölsün deniyor ve bunların birçoklarında da hayvanlar hayata küsüyor. İmgelerin benzerilerini fazlaca sefer görmüşsünüzdür.”
‘Süre uzatılmazsa bu hayvanlar katliama ve vefata terk edilecek, 6 ay daha uzatılmalı’
Özkan yapılması gerekenin petshop ve internet üzerinden bu hayvanların satışını durdurmak gerektiği olduğunu söyleyerek, “Belediyelerin birçok sadece bu yasaklar için mühlet dolana kadar yani 14 Ocak’a kadar fiyatsız kısırlaştırma yaparak çip takmaya başladı” dedi ve ekledi: “Süre uzatılmazsa bu hayvanlar resmen katliama ve vefata terk edilecek. Gerçek olan bu müddetin 6 ay daha uzatılmasıdır.”