PDR ve psikoloji farkı nedir ?

Damla

New member
PDR ve Psikoloji: Aynı Şey Mi, Yoksa Farklı Bir Evren mi? [color=]

Bir gün PDR (Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik) eğitimi almaya karar verdim. Kafamda, "Eyvah, herhalde içimi döküp soluğu danışmanlık odasında alırım" düşüncesiyle başladım. Ama sonra bir şey fark ettim: PDR ile psikoloji arasında uçurum gibi bir fark var. Hani o psikologlara gitmekten korkan, hatta yolda karşılaşırsam "Benimle ilgili gizli bir şeyler biliyorlar mı?" diye telaşlanıp, hemen başka bir sokağa sapan insanlar var ya, işte bu yazıda o korkuları biraz eğlenceli bir şekilde yıkmaya çalışacağız.

Hadi, bir merhaba diyelim! Bugün PDR ve psikoloji arasındaki farkı inceleyip, iki alandaki uzmanların yaptıklarını birer süper kahraman gibi kıyaslayacağız. Ama önce, gelin ikisinin arasındaki temel farkları biraz eğlenceli bir şekilde ele alalım. Çünkü bazen, işin içine biraz mizah katmak, "Ben ne yapıyorum ya?" sorusunun cevabını daha kolay bulmamıza yardımcı olabilir. 😉

Psikoloji: Derin Sulara Dalmak [color=]

Evet, psikologlar; insanların kafalarındaki karmaşayı çözmeye çalışan, bilimsel verilerle donanmış, 'insan aklına dalmayı seven' kişilerdir. Psikologlar, bireylerin zihinsel sağlıklarını ve davranışlarını anlamak için genellikle uzun süreli tedavi süreçleriyle ilgilenirler. Bu sürecin sonunda, genellikle kişilerin hayatındaki derin yaraları, bilinçaltındaki gizli korkuları ve geçmişin izlerini keşfederler.

Bir psikolog, adeta Sherlock Holmes gibi, zihinsel bir dedektiflik yapar. Bu süreç, birinden sürekli "Neden böyle hissediyorsunuz?" diye duyduğunuz sorularla doludur. “Bunun altındaki duygusal köken ne?” gibi sorular, bir psikologla oturduğunuzda bolca duyacağınız cümlelerden biridir. Bu, çözüm odaklı değil, daha çok bir keşif yolculuğudur. Ancak psikologların işine dair genel bir yanlış anlama vardır: Evet, bir psikolog bazen “Bunu yapma, böyle yapma” demeyecek. Onlar size, yalnızca neler yaptığınızı anlamanızı ve alternatif yollar bulmanızı sağlayacak stratejiler sunar. Yani terapi, bazen bir labirent gibidir; ama bu labirentin çıkışı, yalnızca sizin kendi ellerinizdedir.

PDR: Hayat Koçları mı, İyi Arkadaşlar mı? [color=]

Şimdi, PDR’ye geçelim. PDR, biraz daha günlük dilde ifade etmek gerekirse, "hayat koçluğu" gibi görülebilir. Ama çok dikkatli olalım, çünkü bu sadece hayatı kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin, çalışanların ve bireylerin eğitimdeki yolculuklarında onlara rehberlik eder. Eğitiminizi, ilişkilerinizi, hayatınızı daha sağlıklı ve verimli bir şekilde sürdürmeniz için stratejik rehberlik sağlarlar.

PDR uzmanları, genellikle insanlara, karşılaştıkları sorunları nasıl çözebileceklerini göstermek için bir tür "yol haritası" sunar. Ama buradaki fark, bir psikologun derinlere inmeye çalışırken PDR'nin, daha çok çözüm önerdiği ve bireylerin, "Hadi, bu yolu izleyelim, şunu yapalım" dediği bir alanda faaliyet göstermesidir. Psikolojik danışman, genellikle duygu odaklıdır, ama bu duyguların altında yatan sebep yerine, daha çok o duyguya dair nasıl başa çıkılacağına odaklanır.

Erkekler ve Kadınlar: PDR ve Psikolojiye Yaklaşımları Nasıl? [color=]

Hadi şimdi de biraz erkekler ve kadınlar arasında, PDR ve psikolojiye bakış açısından bahsedelim. Çünkü genelde bir erkek, bir problemle karşılaştığında, "Hadi çözüme odaklanalım" diye düşünürken, kadınlar bazen daha çok "Bu sorunu nasıl hissettik?" diye sorarak, daha empatik bir yaklaşım sergileyebiliyor. Klişelerden kaçınarak, her iki alanı da çeşitlendirelim.

Bir erkek, belki de bir psikologla daha verimli çalışır çünkü psikolojik süreçlerin uzun ve bazen zorlayıcı olduğunu bildiği için, bu sürece bir 'strateji' gibi yaklaşabilir. Bu da onun, çözüm odaklı yaklaşımlarını daha iyi sergilemesini sağlar. Öte yandan, kadınlar daha çok PDR gibi yönlendirme ve rehberlik içeren alanlarda başarılı olabilir, çünkü başkalarının duygularına empatik yaklaşmak, onlara ‘nasıl hissediyorsunuz?’ diye sormak ve ilişkisel zeka kullanmak kadınların sosyal becerilerinde sıkça öne çıkan özelliklerdir. Yine de, burada da herkesin kendine özgü bir yaklaşımı olduğunu hatırlatmak gerek.

Psikologlar ve PDR Uzmanları: İkisi de Süper Kahraman! [color=]

Bir psikolog, size geçmişinizi keşfetmenizi sağlarken, bir PDR uzmanı da size geleceğinizi inşa etmenizde yardımcı olur. Psikologlar, sizi karanlık bir odanın içine alıp, “İşte buradaki gölgeler, burada çözülmesi gereken şeyler var” diye gösterebilirken, PDR uzmanları bu karanlık odayı aydınlatmak için yolunuzu gösterebilir. Her ikisi de aslında çok önemli, ancak amaçları farklı.

Psikologlar, bazen kişilerin daha derin sorunlarına dokunarak iyileşme sürecine girerken, PDR uzmanları daha çok gündelik yaşamın içinde insanların ihtiyaç duydukları rehberliği sağlar. Örneğin, bir kişi, iş hayatında zorluklar yaşıyorsa, psikolojik danışmanlık almak, kişinin kariyerindeki zorlukları ele almak adına çok faydalı olabilir. Ancak bir PDR uzmanı, kişiye profesyonel gelişim için stratejiler sunarak, kişisel ya da mesleki hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir.

Sonuç: Farklı Ama Bir O Kadar Önemli [color=]

Sonuç olarak, psikoloji ve PDR, aslında birbirini tamamlayan iki alan gibi düşünülebilir. Psikologlar, bireylerin duygusal dünyalarına derinlemesine inmeyi amaçlarken, PDR uzmanları, bireylerin yaşamlarını daha sağlıklı ve verimli hale getirebilmek için stratejiler sunar. Her ikisi de çok değerli ve her biri farklı bir ihtiyaca hitap eder.

Peki, siz hangi alanı tercih edersiniz? Psikologların derin çözüm arayışları mı, yoksa PDR uzmanlarının hayatı yönlendiren önerileri mi?
 
Üst