İşte Prof. Hasan Sözbilir’in söylemiş olduklerinden satırbaşları:
‘’1999 Zelzelesinden beri yalnızca İzmir’de değil tüm Türkiye’de hazırlıklar yapılıyor. En son iki yıl evvel vilayet afet risk azaltma planları üzerinde çalışıldı. 81 vilayet seviyesinde bir afet olmadan evvel alınması gereken tedbirler nelerdir sorusunun yanıtını bulmak için vilayetteki bütün kuruluşlar bir masada oturdu planlar yapıldı artık o çalışma bitti ve harekete geçildi. Harekete geçildi ama beraberinde zelzele, sel, heyelan üzere afetler de gerçekleşiyor. Türkiye olarak düşündüğümüzde afete karşı şuurlu bir toplum 2030 yılında sağlanacak. Doğal koyulan bütün aksiyonlar 81 vilayette olması gereken vakitte gerçekleştirir ise. Bu sistemle yürürsek sıkıntı.’’
‘Planlar hazırlanıyor ama’
‘’Planlar hazırlanıyor fakat mahallî idare ve büyükşehir belediyelerinin koordine olma süreçleri biraz yavaş işliyor. Planda hareketin ne yapılması gerektiği yazıyor lakin yapılacak mekanizmayı mahallî idare ve büyükşehirlerin elinde. Onların düzeneği yavaş işleyince vakit kaybediyoruz. İzmir’de 2000 yılına zelzele master planlarımız yapılmıştı. Olağan kurallarda 2020 yılında kadar burada her şeyin dört dörtlük olması gerekiyordu ancak iki yıl evvel Bayraklı yıkıldı. 2000 yılındaki raporda Bayraklı’nın yıkılacağı yazıyordu. Raporda, ‘binalarınızı kentsel dönüşüme sokmak zorundasınız’ diye yer alıyordu. Geçen 20 yılda bunları yapamayınca vatandaşlar hayatlarını kaybediyorlar. Türkiye’de bilim bir şey söylüyor sistem on yıl daha sonra yapıyor. On yıllık gecikmeyle bilimin gerisinden geliyoruz. Her afete karşı dirençli olmamız gerekiyor.’’
‘Öğrenci yetişmezse bu planları 2030 yılında kim uygulayacak?’
‘’Türkiye’de zelzeleden anlayan fazlaca az sayıda bilim insanı var. Yetişmesi gerekiyor. Benim bulunduğum okulda kontenjan 30 kişi fakat okumak için 6 öğrenci geldi. Her sene bu türlü. 81 vilayette afet risk azalma planı hazırlanacak diyoruz ancak yer bilimcilere muhtaçlığımız var. Üniversitelerde bu öğrenciler yetişmezse bu planları 2030 yılında kim uygulayacak? Her şey kağıt üzerinde kalır.’’
‘’1999 Zelzelesinden beri yalnızca İzmir’de değil tüm Türkiye’de hazırlıklar yapılıyor. En son iki yıl evvel vilayet afet risk azaltma planları üzerinde çalışıldı. 81 vilayet seviyesinde bir afet olmadan evvel alınması gereken tedbirler nelerdir sorusunun yanıtını bulmak için vilayetteki bütün kuruluşlar bir masada oturdu planlar yapıldı artık o çalışma bitti ve harekete geçildi. Harekete geçildi ama beraberinde zelzele, sel, heyelan üzere afetler de gerçekleşiyor. Türkiye olarak düşündüğümüzde afete karşı şuurlu bir toplum 2030 yılında sağlanacak. Doğal koyulan bütün aksiyonlar 81 vilayette olması gereken vakitte gerçekleştirir ise. Bu sistemle yürürsek sıkıntı.’’
‘Planlar hazırlanıyor ama’
‘’Planlar hazırlanıyor fakat mahallî idare ve büyükşehir belediyelerinin koordine olma süreçleri biraz yavaş işliyor. Planda hareketin ne yapılması gerektiği yazıyor lakin yapılacak mekanizmayı mahallî idare ve büyükşehirlerin elinde. Onların düzeneği yavaş işleyince vakit kaybediyoruz. İzmir’de 2000 yılına zelzele master planlarımız yapılmıştı. Olağan kurallarda 2020 yılında kadar burada her şeyin dört dörtlük olması gerekiyordu ancak iki yıl evvel Bayraklı yıkıldı. 2000 yılındaki raporda Bayraklı’nın yıkılacağı yazıyordu. Raporda, ‘binalarınızı kentsel dönüşüme sokmak zorundasınız’ diye yer alıyordu. Geçen 20 yılda bunları yapamayınca vatandaşlar hayatlarını kaybediyorlar. Türkiye’de bilim bir şey söylüyor sistem on yıl daha sonra yapıyor. On yıllık gecikmeyle bilimin gerisinden geliyoruz. Her afete karşı dirençli olmamız gerekiyor.’’
‘Öğrenci yetişmezse bu planları 2030 yılında kim uygulayacak?’
‘’Türkiye’de zelzeleden anlayan fazlaca az sayıda bilim insanı var. Yetişmesi gerekiyor. Benim bulunduğum okulda kontenjan 30 kişi fakat okumak için 6 öğrenci geldi. Her sene bu türlü. 81 vilayette afet risk azalma planı hazırlanacak diyoruz ancak yer bilimcilere muhtaçlığımız var. Üniversitelerde bu öğrenciler yetişmezse bu planları 2030 yılında kim uygulayacak? Her şey kağıt üzerinde kalır.’’