Tekirdağ Vilayet Kültür Müdürü Ahmet Hacıoğlu, tümülüslerde kaçak hafriyat yaparak define arayanlara reaksiyon gösterdi. Trakya’daki tümülüslerde define bulunmadığının aktaran Hacıoğlu, Trakya genelinde binin üzerinde tümülüs bulunduğunu bunlardan 242’sinin Tekirdağ’da olduğunu ve 122’sinin tescil edildiğini lisana getirdi.
Tümüslerde yapılan çalışmalarda çıkan materyallerin Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilendiğini belirten Hacıoğlu, “Bu doruklar Trakya’nın görsel anıtlarıdır. Bunun ismi tüm tümülüstür ve öteki ismi höyük ya da işte korgandır. Bu doruklar bir mezar yeridir, kimileri da toplanma yerini söz ederler. Ancak yüklü olarak yüzde 90 mezar yeridir. O toplumun antik çağdan beri devam eden toplumun ileri gelenlerinin gömüldüğü, ayinlerinin yapıldığı, eşyalarıyla birlikte defnedildiği mezarlardır ve bunların sayısı bir çok fazladır. Bununla ilgili tam bir envanter çalışması yapılmış değil Trakya’mızda. Lakin bilinen binin üzerinde tümülüsün olduğu, bunlardan 632 adedinin tescilli olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
‘Buralarda yaşayanlar Traklar, gariban halk, bu gariban halkın ne kadar büyük hazinesi olabilir ki’
Tümülüslerin hazine gömülü yerler olmadığını tabir eden Hacıoğlu, şunları kaydetti:
“Şöyle bir algı var toplumda. Burası hazine ya da gömü ya da öteki ismiyle definenin olduğu düşünülen yer. Bu yalnızca bizim toplumumuza değil, dünya toplumuna da yapılan hayli büyük bir yanılgıdır, yanlıştır. Buralar hazinelerin gömülü olduğu yerler değil ki. Buralarda yaşayanlar Traklar, gariban halk. Bu gariban halkın ne kadar büyük hazinesi olabilir ki, mezarıyla gömülsün. Burada gömülü olanlar Mısır’ın firavunları değil ki, varlıklarıyla gömülsünler. Burada dünyanın da sorunu olan şu an definecilik aslında, hem kendi tarihimize hem dünya tarihine aslında insanlığa karşı işlenen bir kabahattir. Yani burada define aramak, hazine aramak beyhudedir, yanlıştır. Aklın ve bilimin kabul etmediği bir şeydir. bu biçimdece kültür varlıklarına ziyan verilmekte bu da bizi Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ziyadesiyle üzmektedir. Burada bir kral mezarı varmış, Trakların değerli bir hükümdarının mezarı. Yapılan araştırmalar kararında mezar olduğu üzere bulundu. Mezardan çıkan kemikler efendim onun kullandığı eşya, hatta hükümdarın tacı ve öbür özel eşyaları Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde mezardakiymiş üzere konuldu ve izleyicilere sunuldu. Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni en çok merak eden ve ziyaret eden beşerler, Traklar üzerine çalışanlar, Trakları merak edenler işte bu yüzden Tekirdağ’ımıza geliyorlar, bilgi sahibi oluyorlar.”
Tümüslerde yapılan çalışmalarda çıkan materyallerin Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilendiğini belirten Hacıoğlu, “Bu doruklar Trakya’nın görsel anıtlarıdır. Bunun ismi tüm tümülüstür ve öteki ismi höyük ya da işte korgandır. Bu doruklar bir mezar yeridir, kimileri da toplanma yerini söz ederler. Ancak yüklü olarak yüzde 90 mezar yeridir. O toplumun antik çağdan beri devam eden toplumun ileri gelenlerinin gömüldüğü, ayinlerinin yapıldığı, eşyalarıyla birlikte defnedildiği mezarlardır ve bunların sayısı bir çok fazladır. Bununla ilgili tam bir envanter çalışması yapılmış değil Trakya’mızda. Lakin bilinen binin üzerinde tümülüsün olduğu, bunlardan 632 adedinin tescilli olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
‘Buralarda yaşayanlar Traklar, gariban halk, bu gariban halkın ne kadar büyük hazinesi olabilir ki’
Tümülüslerin hazine gömülü yerler olmadığını tabir eden Hacıoğlu, şunları kaydetti:
“Şöyle bir algı var toplumda. Burası hazine ya da gömü ya da öteki ismiyle definenin olduğu düşünülen yer. Bu yalnızca bizim toplumumuza değil, dünya toplumuna da yapılan hayli büyük bir yanılgıdır, yanlıştır. Buralar hazinelerin gömülü olduğu yerler değil ki. Buralarda yaşayanlar Traklar, gariban halk. Bu gariban halkın ne kadar büyük hazinesi olabilir ki, mezarıyla gömülsün. Burada gömülü olanlar Mısır’ın firavunları değil ki, varlıklarıyla gömülsünler. Burada dünyanın da sorunu olan şu an definecilik aslında, hem kendi tarihimize hem dünya tarihine aslında insanlığa karşı işlenen bir kabahattir. Yani burada define aramak, hazine aramak beyhudedir, yanlıştır. Aklın ve bilimin kabul etmediği bir şeydir. bu biçimdece kültür varlıklarına ziyan verilmekte bu da bizi Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ziyadesiyle üzmektedir. Burada bir kral mezarı varmış, Trakların değerli bir hükümdarının mezarı. Yapılan araştırmalar kararında mezar olduğu üzere bulundu. Mezardan çıkan kemikler efendim onun kullandığı eşya, hatta hükümdarın tacı ve öbür özel eşyaları Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde mezardakiymiş üzere konuldu ve izleyicilere sunuldu. Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni en çok merak eden ve ziyaret eden beşerler, Traklar üzerine çalışanlar, Trakları merak edenler işte bu yüzden Tekirdağ’ımıza geliyorlar, bilgi sahibi oluyorlar.”