Rusya Bilimler Akademisi Dünya İktisadı ve Milletlerarası Bağlar Enstitüsü Post-Sovyet Araştırmaları Merkezi’nin kıdemli araştırma nazaranvlisi, Avrasya Kalkınması Uzman Merkezi Lideri Doç. Stanislav Pritçin, Sputnik’e yaptığı açıklamada, Türkiye ile Ermenistan içinde olağanlaşma süreci kapsamında yarın Rusya’nın başşehri Moskova’da yapılacak toplantıdan beklentileri kıymetlendirdi.
“Ermenistan ile Türkiye içindeki münasebetler o kadar karmaşık ve geçmişte karşılıklı olarak o kadar hayli şey söylendi ki, önümüzdeki toplantıdan büyük atılım beklenmemeli” diyen Pritçin, şunları söylemiş oldu:
“bir daha de önümüzdeki görüşmeye aşikâr bir optimistlikle bakma eğilimindeyim. Çünkü taraflar birinci sefer yeni gerçeklik şartlarında ve her iki tarafın da pek yeterli ve inanca dayalı münasebetlere sahip olduğu bir ülkenin aracılığıyla müzakere masasına oturacak. Moskova görüşmesi, birinci ölçülü görüşme, birbirleriyle bir biçimde diyalog kurma teşebbüsüdür. Burada kıymetli olan bu sürecin başlaması ve tarafların ikili ilgileri olağanlaştırmayı istemesi.”
Türkiye’nin, Ermenistan’la ilgileri olağanlaştırma süreci bağlamında, Azerbaycan’ın çıkarlarına muhalif hareket etmeyeceğini kaydeden Pritçin, şu sözleri kullandı:
“Her halükarda sonun açılması ve bağlantıların olağanlaştırılması üzere konulardaki müzakerelerin ilerlemesi, Dağlık Karabağ tahlili bağlamında ateşkes muahedesinin uygulanmasıyla koordineli olarak yürütülecek. Ayrıyeten taraflar çabucak hemen ön şartlardan büsbütün vazgeçmiş değil. ötürüsıyla bu noktada sorun büyük ölçüde, tarafların diyaloğa ne kadar hazır olduğuna ve müzakerelerin ilerlemesi için ön şartlardan vazgeçmeye hazır olup olmadığına bağlı.”
“Ermenistan ile Türkiye içindeki münasebetler o kadar karmaşık ve geçmişte karşılıklı olarak o kadar hayli şey söylendi ki, önümüzdeki toplantıdan büyük atılım beklenmemeli” diyen Pritçin, şunları söylemiş oldu:
“bir daha de önümüzdeki görüşmeye aşikâr bir optimistlikle bakma eğilimindeyim. Çünkü taraflar birinci sefer yeni gerçeklik şartlarında ve her iki tarafın da pek yeterli ve inanca dayalı münasebetlere sahip olduğu bir ülkenin aracılığıyla müzakere masasına oturacak. Moskova görüşmesi, birinci ölçülü görüşme, birbirleriyle bir biçimde diyalog kurma teşebbüsüdür. Burada kıymetli olan bu sürecin başlaması ve tarafların ikili ilgileri olağanlaştırmayı istemesi.”
Türkiye’nin, Ermenistan’la ilgileri olağanlaştırma süreci bağlamında, Azerbaycan’ın çıkarlarına muhalif hareket etmeyeceğini kaydeden Pritçin, şu sözleri kullandı:
“Her halükarda sonun açılması ve bağlantıların olağanlaştırılması üzere konulardaki müzakerelerin ilerlemesi, Dağlık Karabağ tahlili bağlamında ateşkes muahedesinin uygulanmasıyla koordineli olarak yürütülecek. Ayrıyeten taraflar çabucak hemen ön şartlardan büsbütün vazgeçmiş değil. ötürüsıyla bu noktada sorun büyük ölçüde, tarafların diyaloğa ne kadar hazır olduğuna ve müzakerelerin ilerlemesi için ön şartlardan vazgeçmeye hazır olup olmadığına bağlı.”