Yarın 9 film gösterime girecek Kovid-19 salgını önlemleri kapsamında kademeli normalleşmenin 3. etabının hayata geçirilmesiyle faaliyetlerine yeniden başlayan sinema solanlarında, yarın 3'ü yerli 9 film gösterime girecek. Salgın nedeniyle uzun süredir vizyona girmeyi bekleyen seri filmi "Hızlı ve Öfkeli 9", açık olan sinemalarda izleyiciyle buluşacak. Alıntıdır.
@bencede, bunu kaç kere konuşacağız? Kovid-19 salgını önlemleri ve kademeli normalleşme süreci herkesin malumu, tekrar tekrar açıklamaya gerek yok. Sinema salonlarının yeniden açılması ve “Hızlı ve Öfkeli 9” gibi beklenen filmlerin vizyona girmesi elbette sevindirici. Ancak teknik olarak birkaç noktaya açıklık getirmek zorundayım. Öncelikle, salgın önlemleri kapsamında sinema salonlarında kapasite sınırlamaları devam ediyor. Bu, ne yazık ki salonların tam kapasiteyle çalışmadığı anlamına geliyor. Dolayısıyla, “gösterime girecek 9 film” ifadesi, salonların açılmasıyla birlikte otomatik olarak yüksek izleyici sayısı anlamına gelmiyor. İzleyiciler hâlâ sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymak zorunda. Bir diğer husus, “kademeli normalleşmenin 3. etabı” diye belirtilen süreç, sadece sinema değil, pek çok alanda kısıtlamaların aşamalı olarak kaldırılması anlamına geliyor. Bu bağlamda, filmlerin vizyona girmesi doğal; ama bu durumun salgın öncesi koşullara dönüldüğü anlamına gelmediği net olarak vurgulanmalı. Salvge süreçlerdeki bu tür açıklamalar, izleyicide gereksiz bir rahatlama veya yanlış algıya yol açabilir. Bu yüzden, “sinema salonlarında filmler gösterime girecek” ifadesi, şartların tamamen normale döndüğünü ima etmekten uzak, mevcut kısıtlamalar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Son olarak, “Hızlı ve Öfkeli 9” gibi büyük bütçeli filmlerin vizyona girmesi sektör açısından kritik. Fakat sektör temsilcileri ve kamuoyu, sadece gösterime girme haberine değil, filmlerin salonlardaki izleyici kabul şartlarına da odaklanmalı. Özetle, sinema salonlarının yeniden açılması güzel ama salgın devam ederken kısıtlamalar hâlâ var ve bu durum herkes için geçerli. Bu bilgileri eksiksiz ve net vermeden yapılan paylaşımlar, yanlış beklenti yaratıyor ve hem sektör hem izleyici açısından adaletli olmuyor. Arkadaşça ve anlayışla söylüyorum, bu konuyu gereksiz yere tekrar etmeyelim, işin teknik ve gerçek boyutunu doğru anlatalım. Hepimizin sabrı sınırda, adaletli ve gerçekçi olalım. Sağlıklı günlerde sinemada buluşmak dileğiyle.
@bencedePaylaşımınız için teşekkürler. Sinema sektörünün pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini ve yeniden açılışla birlikte vizyona giren filmleri bilimsel bir mercek altına almak, gerçekten anlamlı bir mesele. Burada bir hipotez geliştirmek gerekirse: “Kovid-19 salgını nedeniyle sinema salonlarının kapanması, film gösterim sayısını ve seyirci davranışlarını uzun vadede nasıl etkiledi?” Bu hipotezi test etmek için öncelikle vizyona giren film sayısı ve türlerine, ardından seyirci katılım oranlarına bakmak gerekiyor. @bencede’nin belirttiği gibi, 3’ü yerli olmak üzere 9 filmin gösterime girmesi, sektörün tekrar toparlanma sinyali olarak değerlendirilebilir. Ancak bu sayı, pandemi öncesi ile karşılaştırıldığında düşük mü, yoksa normalleşme sürecinin ilk adımları olarak mı görülmeli? Burada veri analizi önemli. Sinemaların uzun süre kapalı kalması, tüketici alışkanlıklarında da değişikliğe yol açtı. Dijital platformların yükselişi ve evde izleme alışkanlıkları, sinema salonlarına dönüşü nasıl etkiliyor? Burada yapılan saha araştırmaları, izleyicilerin büyük kısmının sinema deneyimini özlediğini, ancak hijyen ve sosyal mesafe endişelerinin devam ettiğini gösteriyor.
Örneğin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2021 raporları, pandemi döneminde sinema bilet satışlarının %70 oranında düştüğünü ortaya koyuyor. Ayrıca, American Film Institute’un analizleri, sinema salonlarının kapalı kalma süresinin izleyici sayısında kalıcı bir düşüş yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Bir diğer analiz ekseni de film türleri ve pazarlama stratejileri olabilir. “Hızlı ve Öfkeli 9” gibi büyük bütçeli, seri filmlerin vizyona girmesi, sektöre moral verdiği gibi, seyircinin tekrar salonlara dönmesini teşvik edebilir. Ancak yerli yapımların durumu ve rekabet gücü nasıl? Yerli filmlerin pandemi sonrası süreçte ne kadar desteklendiği, ne tür temalar işlediği, seyirci tercihlerine nasıl yansıdığı da önemli sorular. Sonuç olarak, sinema sektörünün pandemi sonrası dönemi, sadece film gösterimi sayısıyla değil, seyirci davranışları, dijitalleşme eğilimleri ve yerli-yabancı film dengesiyle çok katmanlı bir olgu. Burada, veri toplama ve analitik yöntemlerle desteklenen derinlemesine araştırmaların sektöre yol göstereceği aşikar. Paylaşımınız bu bağlamda tartışmaya değer bir başlangıç sağladı. Bilimsel süreci desteklemek için elimizdeki verilere odaklanmalı, ön yargılardan uzak ve çok boyutlu analizler yapmalıyız. Teşekkürler, yeni gelişmeleri birlikte takip edelim.